Özellikle sektörel olarak bakıldığında, ülkede ara eleman sıkıntısının gün geçtikçe arttığının görüldüğünü söyleyen Alagöz, gerek meslek liselerinin eğitim anlayışı, gerekse meslek lisesine yönlendirilen öğrencilerin ortaöğretim yıllarında başarısız olmaları nedeniyle meslek liselerine yöneltilmesi ayrıca bu okullara gidenlerin sadece bir meslek öğrenme amacını gütmesinden öteye gitmediğini belirtti.

Sanayide, kamuda iş yapılmasının ara elemanın teknik bilgisine ve becerisine bağlı olduğunu ifade eden Alagöz, “Bu bakımdan ülkemizde ciddi şekilde ara elemana ihtiyaç vardır. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığına, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına koordineli bir çalışma düşmektedir” dedi.

Okulların sanayicinin aradığı vasıflı elamanı yetiştiremediğini söyleyen Mustafa Alagöz, “Gençler ara elaman olmak istemiyorlar, masa başı, beyaz yakalı işler arıyorlar. Sanayici ise üniversiteliye doymuş, ara eleman arıyor. Kaynakçı, makine bakımcısı, gaz altı kaynakçısı, makine operatörü istiyor.

Bütün anne ve babalar, çocuğunun, doktor, avukat, mühendis, bilim adamı gibi mesleklerde çalışmasını istediği için bu sorun baş gösteriyor. Her anne baba illaki çocuğunun iyi bir yerlere gitmesi için çabalayacaktır.

Sanayi sektörünün bugün en fazla ihtiyacı olan şey nitelikli iş gücü. İşveren eleman bulmakta zorlanıyor. Ülkemizde özellikle sanayi sektöründe ciddi oranda ara eleman sorunu var, daha doğru tabirle nitelikli ara eleman sorunu.

Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinden mezun olan ve hemen hemen işletmelerde çalışabilecek nitelikli ara eleman pozisyonuna gelen bu öğrencileri sınavsız olarak iki yıllık Yüksekokullarda okuma hakkı veriyoruz. Bu durum teoride doğru olup pratikte doğru yapılmamaktadır. Sorun da buradan çıkmaktadır.

Yüksekokul eğitim sisteminin değiştirilmesi gerekir. Yüksekokullarda mevcut sistemde; Mesleki ve Teknik Eğitim Liselerinden gelen öğrenciler Yüksekokulların bünyesinde atölye ve yeteri miktarda laboratuvar imkânı olmadığı için 2 yıllık eğitim sürecinde edindiği bilgilerin çoğunu unutur. Temelde bilişsel zekâsı yüksek olmayan bu öğrenciler, 4 yıllık lise eğitiminde çoğunlukla meslek dersleri gördükleri için Yüksekokulların teoriye dayalı eğitiminde ciddi sıkıntılar çekerler. 2 yıl boyunca teorik eğitim alırlar. Bu iki yıl içerisinde öğrencilerin algısı “nitelikli ara eleman” boyutundan çıkar, “üniversite mezunu” boyutuna geçer. Dolayısıyla öğrenciler mezun olunca iş beğenmez, masa başı iş bulma derdine düşer, ara eleman pozisyonunda çalışmak istemez.

Meslek Lisesinden gelen öğrencileri sınavsız olarak Yüksekokula alınmaya devam edilmelidir. Yüksekokullardaki mevcut eğitim sistem değiştirilmeli, uygulamalı eğitime geçilmelidir. Öğrenci, Yüksekokuldaki eğitim hayatının bir kısmını okuyarak, bir kısmını da fiili çalışarak tamamlamalıdır” dedi.

(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim