2020 yılında akılda kalan en önemli konunun koronavirüs salgınına karşı kahraman sağlık çalışanlarının verdiği mücadele olduğunu hatırlatarak son rakamlara göre 225 sağlık çalışanının vefat ettiğini, 130 bin arkadaşlarının ise virüse kaptığını dile getiren Mehmet Fatih Gök, “Ne yazık ki kayıplarımız her geçen gün artıyor. Hayatını kaybeden arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, hasta olanlara da acil şifalar dileriz” dedi.

Geride bıraktığımız yılın sağlık çalışanlarının fedakârlıkları, çektikleri cefa, verdikleri mücadele ve ülkenin sağlığı için hayatlarını ortaya koymalarının en dikkat çeken şey olduğunu ancak sağlık mesele sağlıkçıların sorunlarını çözerek taleplerini yerine getirmeye gelince herkesin aynı hassasiyeti göstererek ortak tavrı sergileyemediğini anlatan Gök, “Maaşlar enflasyona adeta tuş oldu. Kasım ayı enflasyonu TÜİK’e göre yüzde 14,3 iken alınan zam ise yüzde 9,98 de kaldı. Memurun şu an itibariyle yüzde 4 den fazla kaybı var. Ortalama memur maaşı ile geçen yıl 14,9 gram altın alınabilirken şu an 9,6 grama kadar düştü. Sağlık çalışanlarının buna ilave olarak döner sermaye gelirleri adeta sıfırlandı. 10 yıl önce alınan döner sermayenin mumla arandığı bir zaman yaşanmakta. Tavandan diye sunulan ek ödeme yavandan çıktı. Nöbet ücretleri komik seviyelere mahkum edildi. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan fedakâr çalışanlara bir katkısı olmadığı gibi huzursuzluk ve çalışma barışını bozan bir hal aldı. Kısacası çalışanın ekmeği küçüldü, cebi delindi. Ağır ekonomik kayıplarla birlikte esnek mesaiden mahrum edilen, izinleri iptal olan sağlık çalışanlarına yapılanlar tükenmişlik sendromuna neden oldu. Kısacası 2020 her anlamda kötü izler bırakan bir yıl olarak kayıtlara geçti” diye konuştu.

Sağlıkçıların 2021 yılında öncelikle ekonomik kayıplarının telafisini istediğini, bu nedenle maaşlara zam şeklinde tek ödeme yapılması, esnek mesai dışında çalışılan saatlerin ücretlerinin ödenmesini, döner sermaye sisteminin çalışan merkezli ve adaletli hale getirilmesi ile 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesini beklediklerini dile getiren Mehmet Fatih Gök sözlerini şöyle sürdürdü: “Covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmesi ve vazife malullüğü kapsamına alınması ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Fakat bunlar için illiyet bağı aranmamalı, vazife malullüğü de mutlaka 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun kapsamında hayata geçirilmelidir. Sağlık şehitlerimizin geride bıraktıkları ailelerinin mağdur olmaması için bu şarttır ve yapılmalıdır. Kadrolu istihdam dışındaki tüm ucube modeller terk edilmeli, tüm çalışanlar kadrolu olmalıdır.Sağlık kurum ve kuruluşlarında ehliyet ve liyakat hâkim kılınmalı; sadece devlete ve millete sadakat esas alınmalıdır. Her hastaneye bir kreş mutlaka yapılmalıdır. Sağlıkta şiddetini önüne geçilmesi için ağır yaptırımlar gelmelidir. Görevde yükselme sınavında mülakatta tüm adaylara aynı puan verilerek adalete sağlanmalıdır. Felaketlerle dolu 2020 yılını geride bırakırken, 2021’nin tüm insanlık için başta sağlık getirmesini temenni eder, Çalışanların sorunlarının çözüme kavuştuğu, daha iyi bir çalışma hayatının olduğu yeni bir yıl dilerim”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim