Hüsnü Aykan ve beraberindeki Öz Sağlık-İş Sendikası üyeleri Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde biraraya gelerek kitlesel basın açıklaması eylemi yaptı. “Sağlık işçisi de emeğinin hakkını istiyor” sloganı ile yapılan açıklamada kamuoyunda hekim zammı olarak adlandırılan çalışmanın diğer tüm sağlık çalışanlarının tepkisi ile karşılaşılınca isabetli bir karar ile yeniden değerlendirilmek üzere bütçe görüşmelerinden sonraya bırakıldığı hatırlatıldı. 

“Pandeminin kahramanı sağlık çalışanlarına müjdemiz var” denilerek açıklanan zam haberi ile kimlerin sağlık çalışanı olarak görülüp, kimlerin kapsam dışı tutulduğunun net olarak ortaya çıktığını belirten Hüsnü Aykan yaptığı açıklamada sağlık işçisinin ‘Sağlık Çalışanı’ olarak görülmemiş olmasının kendilerini derinden üzdüğünü vurguladı. Aykan: “Hekimlere yapılacağı ilan edilen ve biz sağlık işçilerinin de desteklediği zamlarla ilgili kimsenin bir sıkıntısı yoktur. Sıkıntı; Ayrıştırılmakta, Ötekileştirilmekte, “Sağlık Ekip İşidir” sözünün boşa çıkartılmasında, Çalışma barışının altına dinamit yerleştirilmesinde, Fedakarlığın meslek ayrımına tabi tutulmasında, Sağlık İşçisinin “sağlık çalışanı” olarak görülmemesinde, Nimet-Külfet dengesinde, işçiye sadece külfetin yazılmasındadır” dedi.
Sağlık ve sosyal hizmet işçisinin yetkili sendikası olarak işçiyi sağlık çalışanı olarak görmeyen anlayışı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, sağlık kurumlarının bel kemiği olan sağlık işçileri olmazsa dünyada ilk sıralara oturan her türlü övgüyü hak eden Türk sağlık hizmetinin çökeceğinin herkesin malumu olduğunu kaydeden Aykan sözlerine şöyle devam etti; “Pandemi koşullarında gösterilen fedakarlıktan söz edilirken; ambulanslarla Covid-19’lu hasta taşıyan 112 personelinden, ambulans sürücülerinden, hasta karşılama personelinden, Covitli hastaların altını temizleyen, bakımını yapan, yemeğini yediren, yönlendirmelerini yapan, verilerini giren çalışanlardan, teknik personelinden, sağlık işyerlerinde asayişi sağlayan güvenlik görevlilerinden, teknik işlerden sorumlu işçilerden söz etmemek, onların fedakarlığını yok saymak, ailelerinden uzakta günlerce izinsiz çalışan sağlık işçilerini “sağlık personelinden saymamak” şeklindeki bir anlayışı kabul etmiyoruz. Balkonlardan alkış aldığımızda ve “Hakkınız Ödenmez” denildiğinde kendimizi Vatan nöbetinde hissedecek kadar onurlanmış, gurur duymuştuk. Ama bugün görüyor ki “HAKKINIZ ÖDENMEZ” sözü meğer gerçek anlamında kullanılmış. Sağlık Bakanlığı’nda çalışan 170 bin sağlık işçisinin yetkili sendikası olarak; sağlık işçisinin emeğinin hakkını istiyoruz. Bizlerin de sağlık çalışanı olduğumuz gerçeğinin şartsız kabulünü istiyoruz. Nimet külfet dengesinde eşitlik istiyoruz. Sağlık hizmeti verilirken işçinin de emeğinin görülmesini istiyoruz. Sizler kabul etmeseniz de sağlık ekip işidir. Bizleri mali haklar üzerinden birbirimize düşürmeyin. Bizler işyerlerindeki çalışma barışını korumaya çalışırken, eylem ve söylemlerle bu birlikteliği baltalamayın. Bizler birbirimize saygı duyarken, bizi birbirimize düşman etmeyin” 
(Volkan SINAYUÇ)
 

Editör: TE Bilisim