Sağlık Bakanlığını, hangi ilde kaç sağlık çalışanının enfekte olduğunu, enfekte sağlık çalışanlarının meslek dağılımını ve çalıştıkları kurumları paylaşmaya çağırdıklarını anlatan Çiftçi, sağlık çalışanlarını Covid-19 hastalığından korumanın, sağlık hizmetlerinin aksamaması için de büyük önem arz ettiğini söyledi.

“Tüm sağlık çalışanlarına standartlara uygun ve yeterli kişisel koruyucu ekipman sağlanmalı ve düzenli olarak PCR testi ile taraması yapılmalıdır” diyen Yalçın Çiftçi, Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanları üzerindeki fiziksel etkileri kadar ruhsal etkilerinin de üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğunu ifade etti.

Sağlık çalışanları bir taraftan ağır çalışma ortamlarına sürüklenirken diğer taraftan da eğitimöğretim yılıyla ilgili belirsizlikler ve Bakanlık bünyesinde bir türlü çözülemeyen kreş sorunları nedeniyle kendisi ve çocukları için her geçen gün daha fazla kaygılandığına dikkat çeken Çiftçi, sağlık sistemindeki personel yetersizliği, pandemi döneminde daha da belirginleşmiştir. Özelikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yeni açılan hastanelere diğer hastanelerden personel kaydırıldığını, bunun da zaten var olan personel sıkıntısını arttırdığını vurguladı.

Yalçın Çiftçi, “Bir an önce yeterli sayıda kadrolu ve güvenceli olarak sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır. Tüm sözleşmeliler 657 DMK tabi olarak 4/A kapsamına alınmalıdır. Ağır ve kötü çalışma koşulları düzeltilmelidir. Sağlık çalışanları 12 ya da 24 saat kesintisiz çalışacak şekilde hizmet vermektedir. Uzun mesai saatlerine karşın yeterli düzeyde dinlendirilmemektedir. Yoğun bakım ünitesi gibi alanlarda 8 saatten fazla çalıştırılmaya müsaade edilmemelidir. Tüm sağlık çalışanlarının temel ücretleri ivedi olarak iyileştirilmeli, insan onuruna yaraşır ücret düzeyi sağlanmalıdır. Bakanlık bünyesinde kreşler açılmalıdır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında kişisel koruyucu ekipman eksiklikleri bir an önce giderilmelidir.

Sağlık çalışanlarının yaşadığı ağır fiziksel ve ruhsal sorunlar nedeniyle tükenmişlik içine girdiği düşünüldüğünde, çözüm için geç kalınması durumunda telafisi imkânsız sorunlarla karşılaşılacaktır. Salgınla mücadelenin etkin ve verimli olabilmesi ancak sağlık emekçilerinin seslerine kulak vermekle mümkün olabilecektir.

Sağlık çalışanlarının sağlığı kişisel ya da mesleki sorun olmanın ötesinde tüm toplumun nitelikli sağlık hizmeti alması ile doğrudan ilgilidir. Genel Sağlık-İş olarak, Sağlık Bakanlığını salgınla mücadelenin kahramanı sağlık çalışanlarının yaşam ve sağlık hakkını korumak için gereken önlemleri bir an önce almaya çağırıyoruz” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim