Sağlık çalışanlarının en büyük sorununun adaletsiz ücret politikaları olduğunu belirterek yetkililerden adaletli bir ücret politikası oluşturmasını istediklerini söyleyen Ahmet Saatcı, “Biz de sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığını alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Dünyada ve Türkiye’de COVID-19 mücadelesinin sağlık çalışanlarının eliyle yürütüldüğünü belirterek gündeme ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunan Saatcı, “Tüm sağlık çalışanlarımız pandemiyle yoğun mücadele ediyorlar. Yaptığımız araştırmalarda bu süreçte bazı sorunların ortaya çıktığını görüyoruz. Mesela yaptığımız araştırmada pandemiden önce haftalık 40 saatten fazla çalışan sağlık çalışanı oranı yüzde 22 iken, pandemi ile bu rakam yüzde 75’e çıkmış. Görüyoruz ki sağlık çalışanlarının çalışma süreleri son derece uzundur. Bu bize Türkiye’de sağlık çalışanı sayısının düşük olduğunu gösteriyor. İvedi bir şekilde sağlık çalışanı oranı artırılmalı. Sağlık hizmet memnuniyetinin artırılması ve sağlık çalışanlarının iş yaşamı ile aile yaşamının daha uyumlu hale gelmesi için buna ihtiyacımız var. Burada yapılması gereken amasız ve fakatsız sağlık çalışanı sayısının artırılmasıdır” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının aldıkları ücretlerin adil bir şekilde yeniden düzenlemesi gerektiğini dile getiren Saatcı,“Döner sermaye sistemi, sağlık çalışanlarının mesleki memnuniyetsizliğini artırıyor. Aynı branşta fakat farklı hastanelerde görev yapan sağlık çalışanları farklı ücretler alıyor. Bu durum çalışma barışını zedeliyor. Yapılması gereken sağlık çalışanlarının ücret politikalarının yeniden düzenlenmesi. Sağlık çalışanlarımız emeğinin karşılığını adaletli bir şekilde almalı. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bundan olumlu sonuç alacağımıza inanıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Görevi başında COVID-19’a yakalanıp hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının vazife malullüğü konusunda bazı eksikliklerin olduğunu söyleyen Ahmet Saatcı, “Bugün işçiler mesleğine bağlı olarak hayatını kaybediyorsa bu meslek hastalığı olarak sayılıyor. Eğer bir memur hayatını kaybediyorsa bu vazife maluliyetidir. Yani bir sağlık çalışanı bugün görevi başında virüse yakalanıp hayatını kaybetmişse bu vazife maluliyetidir. 5510 sayılı kanun ile bu haklar tanınınmış. Ama bu kanunun eksik yönleri var. COVID-19’a yakalanıp zarar gören sağlık çalışanlarının haklarında eksiklikler mevcut. Bu eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Biz eksikliklerin giderilmesi için ilgili kurumlara başvurular yaptık. Bunun takibini de yapıyoruz. Vazife malullüğü titizlikle uygulanmalıdır” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
