Rektör Prof. Dr. Öztürk, çocuk üniversitesinin kulağa hoş geldiğini, insanların lise sonda üniversiteye gitme fırsatını yakaladığını, üniversite hayalinin daha önceden kurulması gerektiğini anlattı. Programda çocuk üniversitesi ile ilgili bilgiler veren Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Mütevazı bir proje olarak başlatılmış bir çalışma. İlk yıl 40, daha sonra ikinci yıl bu sayı 60’a yükselmiş ve 2018-2019 döneminde de o kadar çok başvuru oldu ki çocuklarımızı kurayla kabul eder hale geldik” dedi.

Prof. Dr. Öztürk, Çocuk Üniversitesi’ne girişte bir sınav yapılıp yapılmadığı yönündeki soru üzerine, böyle bir sınav yapılmadığını, tüm çocuklara üniversite kapılarının açık olduğunu, ancak belirlenen rakamın üzerinde başvuru olması halinde kayıt yaptıracak çocukları kurayla belirlediklerini kaydetti.

Prof. Dr. Öztürk: “Çocuklarımıza deneyler üzerinden, bilim nelere dokunuyor, bilim dünyası nelerden ibaret, bunları anlatıyoruz” dedi.

Konuşmasında bilgi toplumu, dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte yaşanan değişime de dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Bundan yıllar önce düşünsek, ‘kendi otomobilimizi üretebileceğiz’, ‘savunma sanayide neredeyse yüzde 65-75’lere gelen öz milli kaynaklarımızla milli üretimlerimizi yapabileceğiz’ desek, ‘olur mu acaba’ diye şüpheci davranabilirdik ama geldiğimiz nokta bize o kadar ümit veriyor ki, işte bu çocuklarımız da geleceğimizi daha güzelleştirecektir” şeklinde konuştu.

Programda, Anne Üniversitesi projesiyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:

“Çocukların eğitim hayatında, aile içi eğitiminde ana nüvelerden bir tanesi hepimizin de hayatında çok önemli yeri olan annelerimiz. Annelerimizin çoğunluğu üniversite eğitim almış olmakla beraber ilimizde üniversite eğitimi alamamış ama üniversitenin önemini, kıymetini bilen birçok ebeveynimizle karşı karşıya geldik ve onlar dediler ki ‘çocuklarımızın meraklı sorularına cevap vermek için zorlanıyoruz, biz de onlara ayak uydurmak istiyoruz.’ Onlar da birçok yönüyle çocukların eğitimine katkı sunmak isterler. Ebeveynlerimiz, kişisel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla aile içi iletişimin önemi, çocuk gelişimi gibi konularda yetkin kişilerden, uzmanlarımızdan eğitim alıyorlar. Biz, özellikle toplumun yükünü paylaşmak, güzelliklerini çoğaltmak üzere her türlü aktiviteyi gerçekleştirmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz. Özellikle toplumda özel çocuklarımız var, engelli çocuklarımız, özel bireylerimiz var. Bu arkadaşlarımızın, ailelerimizin yükünü almak üzere yine eğlenceli, kendilerini güvenli ortamda hissetmeleri ve vakit geçirmelerini sağlamak için birçok faaliyet yapıyoruz.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim