ÇORUM'DAKİ ALTIN RAFİNERİSİ

Prof.Dr. Kenan MORTAN

Çorum'a uzanmadan bir makine sektör öncüsü olan Alapala Makina kurucusu dostum İsmail Alapala'ya rica ettim: Gelmişken, mutlaka Ahlatcı Metal Rafinesini görmek isterim... Türkiye'nin büyüğü, adı üstünde bir rafineri olunca öyle herkese de açık olmuyor. Sayın Alapala sağ olsun, ısrarlı olmuş, işin girişimcisi Ahmet Ahlatcı bey de ''buyursunlar'' demiş. Ahmet bey de yurt dışından, Ankara üstünden bizim için gelmiş, bizi kapılarda karşıladı.

Olay Ne ? Çorum'a yıllar yılı giderim. Fabrikalarını bilirim. Tuğlacılıktan. sonra büyük evrilme gösterdiler. Ece, Bilsar, Alapala çok örnek tesisler yarattılar. Bununla çok ''düz'' olan Çorum mimarisinde bence bir çığır açtılar. Ahlatcı Metal Rafinerisi de öyle, daha cümle kapısından başlayarak adeta bir ''uzay üssü'' izlemi veriyor insanda. Kurucusu Ahmet Ahlatcı kendi deyimiyle ''çekirdekten yetişme'' bir kuyumcu. Ama ''fizik'' lisans eğitimi aldığını biliyoruz. İnanılmaz bir meraklı kimlik ve bunu çok boyutlandırmış. Bir kez daha yaratıcı girişimciliğin önce ''merak'' öğesi ile yola çıktığını anlıyoruz. Ahlatcı yola Eğridere Çarşısı'nda bir kuyumcu olarak 1984'de çıkmış. 2015'de Londra Altın Borsası (LBMI) ona ''lisans'' verince rafineri Çorum 1.OSB 'de 15.000 m2 alanda hayata geçmiş. Türkiye'de 3 ve dünyada 62 rafineri var ve ''Ahlatcı Rafinerisi'' sonuncusu. ''Sonuncusu'' derken, yakın vadede yeni bir ruhsat yok. Bununla ''her yerde geçerli olan altın basma izni” var.

İşin esası ne ? Bu rafineri her şeyden önce çok yüksek katma değer üretiyor. 11.6 kg ham altından 9 kg işlenmiş altın üretiliyor dersem, herhalde bu çok şey anlatır. Düz hesapla, % 22-23'lük bir katma değer bu. Çok yüksek bir oran ve bu çok az sektörde yaşanılır. Bu rafineride 2 işlem yapılmakta: Ham altın külçe haline geliyor. Bu yüzden hurda ya da takoz altın hammaddesi çok önemli. Çünkü geri dönüş işlemini ve ''takozların ergitilmesini'' yapacak düzeyde bir rafineri olmanız gerek. Buradan 12.5 ve 25 kg.lık kalıplar üretiliyor. İkincisi, orta doğu dünyası için altını işliyor ve bir ''ziynet eşyası'' haline getiriyor. Bunun için bu rafineri sadece yüksek katma değer değil aynı zamanda çok yoğun bir istihdam yaratmakta. Orta Anadolu'da çok zor tekrarını göreceğimiz şekilde 3.200 insan çalışmakta burada. Arap aleminin tercihi olan ''El Örgüsü'' altın bilezik yapımını seyretmek bir keyf gerçekten. Ziynet eşyası olarak işlenen bu altın daha sonra ''Milenyum'' markasıyla 17 ülkeye ve ülke içinde de 2.600 kuyumcuya sevk ediliyor. Türkiye'de bilezik altın piyasasının %35'i Ahlatcı'nın. Gelin, buradan bir ''mikro'' ders çıkaralım: Üretim bilgisi yetmiyor, aynı zamanda pazarlama kanallarına sahip olmak gerek.

Ahlatcı günde 3 ton işliyor. Kapasitesi çok daha fazla 312 ton altın ve 468 ton gümüş. İşlenen 90 tonun sadece 30 tonu yurt içinden. Bakiye 60 ton ithal edilmekte. Ama dünya piyasasına iyi tanımanın eseri olsa gerek, 2018 de 543 milyon $ olan ihracat, 2019'da 1 milyar $'ı yakaladı. Daha fazla ihracata ulaşmak için girişimcisi Ahmet Ahlatcı beye göre ''hiç bir engel yok''.

Bu sektörde ücretler emeğin yüksek niteliğinden fazla, 8.000-10.000 TL / ay civarında. Ama ''eleman açığı var'' dersem, hayret etmeyin. Neden? Ahlatcı'nın ''misyon sorumluluğu'' ile katkıda bulunduğu İskilip'deki MYO'nun ''altın işleme'' bölümü her yıl 24 öğrenci alır. Kayıt yaptıran ise ne yazık ki sadece 2 (yazıyla iki). İşsizlik sorununu sadece iş alanı yaratmak olduğunu düşünen yargımızın yanlışlığını bir kez daha anlıyorum.

Bir de Ahlatcı'nın altında imzasının olduğu ''Sorumlu Altın'' belgesi var, diyor ki: Kara para aklamam, terörün finansmanına aracı olmam, çocuk işçi çalıştırmam, insan haklarının ihlaline göz yummam ve bu işlerle ''ilişkilendirilmeme sorumluluğum var''.

Gördüğünüz gibi iş salt altın üretmekle düğümlü değil bunu önemli bir ''zihni arka bahçesi'' var.

Ders: Katma değer üretimi çok ciddi bir olay. Bu olay sadece bir niyet değil o oranda bir odaklanma. Bunu Çorum'un Eğridere'den çıkıp bunu 30 yılda bir ''dünya malı'' haline getiren ve Çorum'da dolaylı / dolaysız 10.000 haneye dokunan Ahlatcı Rafinerisi fazlasıyla anlatıyor. Grubun ruhunu yansıtan ''Bugün kazananların, yarın ise kaybedenlerin sözüdür'' KOBİ Dünyası için de ışık tutucu olsun...

Editör: TE Bilisim