Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı hemşehrimiz Prof. Dr. Metin Sözen'e, Türk Sanatı ve Mimarlığı konusundaki araştırmaları ile Türkiye'de doğal ve tarihi mirasın korunmasına ve tanıtımına yaptığı katkılarından ötürü İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) tarafından “Onursal Doktora” unvanı verildi.

Kültür Üniversitesi Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen tören Metin Sözen’in ailesi, dostları, meslektaşları ve öğrencilerini bir araya getirdi. Törende Prof. Dr. Sözen’e doktora unvanını İKÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel takdim etti.

Tören, Prof. Dr. Özgür Tuncer’in Piyano Dinletisi ile başladı. Metin Sözen’in hayatını özetleyen kısa filmde ise eğitim hayatı, Milli Saraylar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki görevleri ve getirdiği yeni kavramlar, ÇEKÜL Vakfı’nın ve Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluş süreçleri ve Prof. Dr. Sözen’in öncülüğünde koruma bilincinin gelişmesine olan katkıları gibi hem İstanbul hem ülkede yürüttüğü çalışmalar anlatıldı. Kısa filmde Sözen’i yakından tanıyan dostlarının ve çalışma arkadaşlarının sözlerine de yer verildi.

Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Şener Küçükdoğu, Sözen’in biyografisini ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yollarının kesiştiği dönemi paylaştı. Kültür Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Güzel de bir konuşma yaparak Onursal Doktora payesini Metin Sözen’e neden verdikleriyle ilgili karar maddelerini sıraladı ve ardından Onursal Doktora Diplomasını alması için Prof. Dr. Metin Sözen alkışlar eşliğinde sahneye davet etti.

Kültür ve Turizm Eski Bakanı Atilla Koç, Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Sezer Cihan ile çok sayıda akademisyen ve öğrencinin takıldığı törende konuşan Sözen, “Miras başkasına rica edilerek korunamaz” dedi.

Törendeki konuşmada salonda bulunan gençlere hitap eden Sözen: “Bu büyük kültür mirası başkasına rica edilerek korunamaz. Bireyin kendini tanıması, anlatabilmesi kendi bilincinin ne kadar geliştiğiyle ilgilidir. Bunun da yolu varlık nedenini öğrenmesiyle olur” diyerek sadece bir kişinin bile yaşadığı kente nasıl dik duracağını anlatabileceği mesajı verdi.

Sözen sözlerini şöyle sürdürdü: “50 yıldır tüm ülkede çalıştım. Ama zaman zaman çok yalnız kaldım. Çünkü henüz sivillik kavramı oturmamıştı. Sivilliğin sonuna kadar beraberlik olduğunu bilmeliyiz. Sivilliğin alternatif ürettiğini, gelişmeye dair sözü olduğunu ve Türkiye’ye en önemli katkıların sivil hareketten geldiğini unutmamalıyız. O nedenle yıllar önce koruma yolculuğuna başlarken; kamunun diri güçlerini görmek istiyoruz; yerelin seçilmişlerinin, onu seçenlerin hakkını yememesini istiyoruz; sivil hareketin doğruları ve alternatifleri göstermesini istiyoruz; özel kesimin de bu topraklardan aldıkları paranın bir kısmını kültür, eğitim ve doğanın sürdürülebilirliği için yine bu topraklara bırakmasını istiyoruz diye yola çıkmıştık. Geliştirdiğimiz bu kavramlar bugünün ve yarının kavramları olsun, evrensel olsun istiyoruz. Biz ciddi ve ağırlığı olan bir ülkeyiz. Omuzlarımızda büyük kültürel birikimin sorumluluğu var. Büyük uygarlıkların sonuçları var. Biz herhangi bir toprak parçasının çocukları değiliz! O nedenle sevgili gençler; bizim kuşağın yanlışlarına, aymazlıklarına düşmeyiniz. Bizim kuşağın başarılarını yanınıza alarak, yarınları kurmanızı istiyorum”

(Volkan SINAYUÇ)

Editör: TE Bilisim