Milliyetçi Hareket Partisi’nin yargı kararına saygı duyduğunu ancak Papaz Brunson’un tahliye kararının milli vicdanı rahatsız ve huzursuz ettiğini anlatan Kaynar, ifade değiştiren gizli ve satın alınmış tanıklar ve davanın savcısında yapılan değişikliklerin soru işaretlerini güçlendirdiğini ve şaibeleri arttırdığını kaydetti.

Türkiye aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer alan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı tespit edilen bir şahsın siyasi baskı ve şantajlarla serbest bırakılmasının geldiğimiz bu aşamada düşündürücü, bir o kadar da esef verici olduğunu anlatan Kaynar, “Papaz Brunson’un, kabul edilemez ve vicdan sahibi her insanımızın itiraz ettiği karanlık bir sürecin sonunda serbest kalmıştır.

ABD’nin Türkiye’ye bakışında temel siyasi ve diplomatik silaha dönüşen Papaz Brunson davasının neticeleri itibariyle ne getirip ne götüreceğini yakın zamanda görmek ve idrak etmek mümkün olacaktır.

ABD için anlamlı ve vazgeçilmez olan Papaz Brunson’un serbest kalması, Trump yönetimine siyasi ve ahlaki olarak ikame ve telafisi mümkün olmayan sorumluluklar da yüklemiştir.

Bu kapsamda ABD’nin önünde iki seçenek vardır ve çok nettir:

Ya FETÖ elebaşını veya FETÖ’nün tepe isimlerinden birisini Türkiye’ye verecekler; Ya da Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın iadesini sağlayacaklardır. Papaz Brunson ABD’ye hareket ettiği anda bu ülkenin iadesi ahlaken ve hukuken mecburi olan isimler de aynı zamanda ülkemize gönderilmelidir. Rahip Brunson davasının hukuki sakatlıkları bir yana, siyasi olarak Türkiye’nin talep ve beklentilerini karşılayacak bir mana ve muhtevaya kavuşması en samimi dileğimizdir.

Aksi halde kaybeden Türkiye olacaktır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim