Ülkenin belirli bölgesinde yoğunlaşan terör faaliyetleri nedeniyle hassas bir dönemden geçtiğini belirten Yaşar, “Bugünlerde bazı kamu görevlilerinin terör örgütü ile ilişki içerisinde bulunduğu bahanesi ile bu genelge nedeniyle durumdan vazife çıkaracak amir konumundaki kamu görevlilerinin, maiyetindeki diğer personel üzerinde baskı oluşturması, yerli yersiz suçlamalarda bulunması; hatta onları suçlu ilan etmesi bile mümkün gözükmektedir. Kamusal alanda bu bir “cadı avı”na dönüşmektedir.” dedi.
Genelgede ucu açık muğlak ifadeleri ve tartışılır hükümlerle özellikle yasalarca zaten suç niteliğindeki faaliyetleri sanki yeni bir suçmuşçasına gösterildiğini vurgulayan Yaşar, “Genelge iktidara yakın yöneticiler nezdinde yeni suçların oluşmasına zemin hazırlayacak mahiyettedir. AKP iktidarı terörle mücadelede başarısızlığını, özellikle teröre örgütüyle “çözüm süreci” adı altında girdiği çıkmazdaki hatalarını yok sayarak bugünkü ağır yapının sorumluluğunu kamu çalışanlarına yükleyemez, genelgelerle üzerini örtemez.” İfadelerini kullandı.
Yaşar, “Eğitim-İş, bölücü terör başta olmak üzere, nereden gelirse gelsin her türlü teröre karşıdır. Ancak ülkemizde terörün bir an önce bitirilmesini desteklemekle birlikte, terörle mücadelenin temel hak ve özgürlükleri yok ederek yürütülemeyeceğini düşünmekteyiz. Aksine demokratik hak ve özgürlükler daha da genişletilerek toplumda birlik ve dayanışma duygusu güçlendirilerek ve hukuka bağlı kalınarak terörün toplumdaki etkisi yok edilebilir.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim
