Organ nakli sorumlusu Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Hülya İpek önderliğinde ve Dr. Öğr. Gör. Güvenç Doğan, Uzman Dr. Fırat Ergül, Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Murat Çelik’in destekleriyle, aile bireylerinin onayı alınarak organ bağışı sağlandı. Ankara Şehir Hastanesi’nden gelen ekip, hızlı bir şekilde işlemi gerçekleştirerek organ bekleyen 3 adet hastaya umut oldular.

Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Hülya İpek ve Dr. Öğr. Gör. Güvenç Doğan koordinatörlüğünde; organ ve doku nakli ile ilgili halkı bilinçlendirerek yeni canlara umut olma yolunda ilerlendiği belirtildi.

Öte yandan hastane tarafından organ nakliyle ilgili yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“Organ nakli, canlıdan canlıya ve kadavradan (ölüden) canlıya yapılan bir operasyondur. Canlıdan canlıya organ nakli; vücutta artık görevini yerine getiremeyen hayati organların, bir başka insan organı ile yer değiştirmesidir. Kadavradan canlıya yapılan organ nakli ise; hayati organların işlevini kaybetmesi durumunda, bir başka insan organının onun yerine nakledilmesidir.”

ORGAN NAKLİNDEKİ YANLIŞ İNANIŞLAR

“Yaşarken bağışlanabilecek organlar sadece böbrek ve karaciğerin bir kısmıdır. Bir böbreğini ya da karaciğerini bağışlayan insanlar, yarım insan olarak kalır. Bunun dışında bu insanların sonraki hayatlarında değişik hastalıklara yakalanma risklerinde artış görülür. Verici ameliyat riskleri, çok yüksektir. Yaş olarak 65 yaş üzeri olanlar organ bağışlayamaz. Bu da yanlış bir inanıştır. Eğer organ sistemlerinde bir sorun yoksa bu kişiler de 65 yaşın üzerinde dahi olsa organ bağışlayabilir.”

NASIL BAĞIŞÇI OLUNUR?

“Bağışçı olmak için ilk önce en yakınlarınıza, hayatınızı kaybettikten sonra “Beyin Ölümünüz” gerçekleşirse eğer, organlarınızın bağışlanmasının istediğini söylemelisiniz. Bunun dışında, Sağlık Müdürlüğü, Üniversite ve Kamu Hastaneleri’nde bulunan “Organ Bağış Büroları”nda bulunan kartları doldurmalısınız.”

ORGAN BAĞIŞI CAİZ MİDİR?

“Çağdaş İslâm bilginleri ve fetva kuruluşları, ölüden (kadavra) tedavi maksadıyla organ alınmasına ve hastaya nakledilmesine, çeşitli gerekçelere istinaden cevaz vermişlerdir. Ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu daha önceki kararlarının yanı sıra 03.03.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile belli şartların bulunması halinde ölüden diriye organ naklinin caiz olduğuna fetva vermiştir. Günümüzde kan, doku ve organ nakli, tedavi yolları arasına girmiş bulunmaktadır. O halde; bazı şartlara uyulmak kaydıyla, hayatı veya hayatî bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir.

Kıyame Suresi, 3. ve 4. ayetler: “İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.”

Maide Suresi’nin 32. ayeti: “Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” ayeti de bu duruma ışık tutmaktadır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim