Gebelik planlayan kadınların veya gebelerin sıkça merak ettikleri konulardan birisinin de Ramazan ayında oruç tutup tutamayacakları olduğunu belirten Elitpark Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı OP. DR. SEMİH TEMEL, bu konunun anne adaylarının kafasını karıştıran konulardan olduğunu söyledi.

OP. DR. SEMİH TEMEL, hamilelik döneminde oruç tutmanın zararlı olup olmadığı, oruç tutmanın bebeğe zarar verip vermeyeceği gibi merak edilenler hakkında şunları söyledi:

GEBELİKTE ORUÇ TUTMAM GEREKİR Mİ?

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Ramazan orucunu tutmamak için geçerli mazeretlerden biri de gebelik veya çocuk emzirmektir. Gebe veya emzikli olan kadınlar, kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları hâlinde oruç tutmayabilirler. Hamilelik ve çocuk emzirme gibi meşru sebeplerle oruç tutamayan kadınlar, tutamadıkları bu oruçlarını şartların elverişli olduğu başka zamanlarda kaza ederler. demektedir. Burada da belirtildiği gibi hamilelik dönemi oruç tutmamak için geçerli bir mazeret olmakla birlikte oruç tutmak veya tutmamak annenin kişisel tercihine kalmış bir durumdur.

Bu çok kişisel bir karardır ve bu kararı verirken gebeliğin evresi, gebenin kendini nasıl hissettiği ve Ramazan ayının yılın hangi dönemine denk geldiği gibi durumları değerlendirmek gerekir. Ayrıca kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşerek olabilecek komplikasyonlar hakkında bilgi ve öneri almak da büyük önem taşır. Bazı anneler, doktorlarının önerileri doğrultusunda oruç tutmaya uygun bir sağlık durumuna sahip olmaları halinde iftardan sahura kadarki süreçte kendi sağlığı ve bebeğinin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerji ve besin ögelerini karşılamak şartıyla oruç tutabilirler. Fakat özellikle gebelik öncesi kilosu normalin altında olan annelerde, riskli gebeliklerde, prematüre veya düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme ihtimali bulunan annelerde oruç tutmak oldukça riskli olabilir. Bu nedenle oruç tutmak isteyen anne adaylarının gebeliklerini takip eden kadın doğum uzmanlarına danışarak onların önerileri doğrultusunda hareket etmeleri doğru bir tercih olacaktır.

GEBELİKTE ORUÇ TUTMAK BEBEĞİM VE BENİM SAĞLIĞIM İÇİN RİSK OLUŞTURUR MU?

Bu konuda hala pek çok araştırma yapılmaktadır. Kesinlik olmamakla birlikte bu konuda pek çok uzman gebelikte oruç tutmanın hem anne hem de bebek sağlığı yönünden iyi bir düşünce olmadığı konusunda birleşir. Ozellikle erken gebelik döneminde düşük doğum tartılı bebek doğumu ile oruç tutma arasındaki ilişkiyi gösteren bazı araştırmalar mevcuttur. Uzun yaz aylarında oruç tutma ile sıvı kaybetme ve buna bağlı böbreklere rahatsızlık verebilme ihtimali artar. Bununla birlikte bazı araştırmalarda sağlıklı gebelerde oruç tutmanın bebeği ve veya gebeyi olumsuz etkilemediğine ilişkin araştırmalar da mevcuttur. Gebelikte oruç tutmanın siz ve bebeğiniz üzerine etkilerini doktorunuz ile görüşmeniz ve kararınızı buna göre vermeniz en doğrusudur.

Doktoru tarafından oruç tutmasında herhangi bir sakınca görülmeyen gebeler, oruç tuttukları takdirde beslenmeleri konusunda oldukça dikkatli davranmalıdır. Anne karnında hızlı bir büyüme ve gelişme dönemi içerisinde bulunan bebek, bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmek için yeterli düzeyde enerji ve besin ögelerine ihtiyaç duyar. Oruç tutan anneler, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek ve aynı zamanda kendi sağlıklarını da koruyabilmek için iftar ve sahur arasında bu gereksinimleri tam anlamıyla karşıladığından emin olmalıdır.

GEBELİKTE ORUÇ TUTARSAM NELERE DİKKAT ETMELİYİM?

Gebelik, beslenme yönünden çok özel ve hassas bir dönemdir. Oruç tutma durumunun söz konusu olmadığı gebelerde dahi bazı durumlarda yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı sağlık problemleri görülebilir. Oruç tutan gebelerde bu ihtimal çok daha yüksektir. Bu nedenle bu dönemde doktorunuzdan özel tavsiye almanız, sağlığınız ve bebeğiniz için faydalı olacaktır. Oruç tutan annelerde anne ve bebeğe ilişkin sağlık kontrolleri diğer gebelere oranla daha sık yapılmalıdır ve hem anne hem de bebek sürekli olarak kontrol altında tutulmalıdır. Bebeğin büyümesi, gelişmesi, ağırlık kazanımı gibi konular çok daha yakından takip edilmelidir.

Ramazan ayında oruç tutmaya karar verdiyseniz bu durumun iyi yönetilebilmesi adına öncelikle gün aşırı veya hafta sonları oruç tutarak işe başlayabilirsiniz. Oruç tutuyorsanız susuzluk, özellikle de Ramazan sıcak yaz günlerine denk geliyorsa dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Vücutta sıvı kaybı (dehidrasyon) gebelik döneminde ciddi problemlere yol açabilen bir durumdur. Susadığını hissetmek veya koyu renkli idrar sahibi olmak, sıvı kaybının erken belirtileri olabilir. Fakat anne adayları, bu belirtilerin oluşmasını önlemek adına günün oruç tutulan süreci dışında kalan sürelerde günlük sıvı gereksiniminin tamamını karşılamaya özen göstermelidirler. Oruç süresince susuz kalma riskini azaltmaya çalışmak için dışarıdaysanız gölgede serinleyin, kendinizi aşırı yormayın ve sahurda bolca sıvı içmeye çalışın.

Gebelerde günlük su ihtiyacı, gebe olmayan kadınlara oranla bir miktar daha yüksektir. Hamilelik sırasında ihtiyacınız olan sıvı miktarının günde bir veya iki bardak daha artabileceğini unutmayın. Meyveler, sebzeler ve çorbalar ve gibi yüksek su içeriğine sahip yiyecekler susuzluğu önlemede yardımcı olabilir. Sahurda çok fazla tuzlu yiyecek tüketmekten kaçınmak iyi bir fikirdir, çünkü bu sizi daha fazla susamış hissettirebilir. Aynı şey baharatlar için de geçerlidir. Çay, kahve, kola gibi içecekler içerdikleri kafein nedeniyle hamilelerin zaten kaçınması gereken içecekler arasında yer alır. Fakat yine de bu içecekleri tüketiyorsanız idrar söktürücü (diüretik) etkilerinden dolayı vücuttan kaybedilen sıvı miktarını artırdıklarını göz önünde bulundurarak Ramazan döneminde tüketmekten kaçınmanızda fayda var.

Doktorunuzun size önerdiği multivitamin ve mineralleri aldığınızdan, Ramazan ayı boyunca dengeli bir diyet yaptığınızdan ve böylece bebeğinizin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri aldığınızdan emin olun. Ayrıca kepekli makarna, kepekli ekmek, yulaf ve kepek bazlı tahıllar, fasulye ve tuzsuz fındık gibi glisemik indeksi düşük (yavaş yavaş enerji veren) yiyecekleri yemeye çalışın. Bu besinler aynı zamanda kan şekeri regülasyonunuzun sağlanmasına da yardımcı olacaktır. Hamilelik döneminde özellikle de ikinci ve üçüncü trimesterde bebeğin mideye yaptığı baskıdan dolayı mide yanması, reflü gibi sorunlar sıklıkla gözlenir. Açlık veya iftarda çok fazla miktarda yemek yeme sonucunda bu tarz sorunlarda artış görülmesi sırasında oruç tutmayı bir süreliğine de olsa bırakmanız gerekebilir. Mide sorunlarının önlenebilmesi için iftarda hafif içerikli yiyeceklerin tercih edilmesi, öğüne çorba ile başlanması, iftar ana öğününün birkaç parçaya bölünmesi gibi yöntemler tercih edilebilir.

Bazı gebelerde zaman zaman görülen tansiyon düşüklüğü, göz kararması, baş dönmesi gibi durumlar oruç tutma döneminde daha sık gözlenebilir. Bu nedenle Ramazan döneminde mümkün olduğunca yalnız kalmamaya çalışın. Ramazan ayında oruç tutarken kendinizi iyi hissetmiyorsanız, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük, baş dönmesi gibi şikayetleriniz oluyor ise mümkün olan en kısa sürede doktorunuzla temasa geçmeniz ve oruç tutmayı bırakmayı düşünmeniz önemlidir. Buna ek olarak eğer siz de gebelik sürecindeyseniz ve oruç tutmayı düşünüyorsanız öncelikle bir sağlık kuruluşuna başvurarak oruç tutup tutamayacağınızı öğrenmelisiniz. Doktorunuz tarafından oruç tutmanızda herhangi bir sakınca görülmemesi durumunda bir diyetisyene başvurarak kendiniz ve bebeğiniz için gerekli enerji ve besin ögelerini tam olarak içeren sağlıklı ve dengeli bir Ramazan beslenmesi programı alabilir, bu sayede oruç tutarken ikinizin de güvende olduğundan emin olabilirsiniz.

Editör: TE Bilisim