Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu, salgının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen okullarda gerekli tedbirlerin alınmadığına vurgu yaparak, MEB’e aşı başta olmak üzere tüm önlemleri bir an önce alması çağrısında bulundu.

“OKULLAR NEREDEYSE BİR YIL BOYUNCA KAPALI KALDI”

Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Sendikamız COVID-19 salgını koşullarında okulların ve üniversitelerin sağlıklı ve güvenli bir biçimde yüz yüze eğitime açılması ve eğitimin sürdürülmesi için birbiri ile ilişkili üç önlemin alınmasını gerekli bulmaktadır. Birincisi, toplum sağlığı için nüfusun tamamının hızlı ve yaygın bir biçimde aşılanmasıdır.”

“SINIF MEVCUTLARI 20 ÖĞRENCİNİN ALTINA DÜŞÜRÜLMELİ”

“İkincisi, okullarda sınıf mevcutlarının 20 öğrencinin altına düşürülmesi ve yeni eğitim emekçisi istihdamı sağlanarak başta küçük yaş grupları olmak üzere yüz yüze eğitimin başlatılmasıdır.

Salgında eğitim politikası geliştirme ve yönetme konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı açık ve şeffaf veriler ve somut kriterlere dayalı etkin bir strateji geliştirmediler. UNESCO verilerine göre, 14 Aralık 2020 itibarıyla toplam 210 ülkeden 106’sında okullar tamamen açık, 43’ünde ise kısmen açık kalmışlardır. Başka bir kategoride 34 ülkede okullar ara tatilde, 27 ülkede ise okullar kapatılmıştır. Türkiye okulları kapalı olan ülkeler kategorisinin içinde yer almıştır. Kalabalık okullar, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, birleştirilmiş sınıflar, aşırı merkeziyetçi bir yapı, okul içinde demokratik olmayan işleyiş nedeniyle olağanüstü koşullarda önlem alma kapasitesi sınırlı kalmış okul koşulları giderek otoriterleşen ve gerekli önlemleri alma konusunda isteksiz siyasal iktidarın iradesi ile birleşince okullar neredeyse bir yıl boyunca kapalı kalmıştır.

Bu dönemde okulların kapalı olduğu, milyonlarca öğrencinin ise uzaktan eğitime erişemediği tuhaf zamanlar yaşadık. Sayıları giderek artan yoksul çocuklar, toplumsal cinsiyet rollerine uygun olarak ev içi işlere yönlendirilen kız çocukları, özel gereksinimli çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, mevsimlik işçi çocukları, göçmen çocuklar uzaktan eğitimi çok uzaktan izlediler. Çocuklar için eğitim hakkı yaşama geçirilmedi.

Şimdi köy okulları açıldı. Köy okulları eskiden olduğu gibi her köyde bulunan küçük ölçekli okullar değildir. ‘En iyi okul eve en yakın olanıdır’ anlayışından uzaklaşılarak binlerce köy okulu kapatılmıştır. Var olan köy okulları, taşımalı sistemden dolayı merkezileşmiş her biri ayrı taşıma merkezli okuldur.

Bu okullar öğrenci mevcudu bakımdan 100 ve 700 arasında değişen öğrenci sayısına sahiptir. Bu köy okullarında çalışan eğitim emekçileri çoğunlukla il ve ilçe merkezlerinde ikamet etmektedir ve ulaşım sorunu yaşamaktadır. Öğrenciler önceden olduğu gibi taşımalı eğitimin yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. MEB, ne yüzlerce kilometre giden öğretmenlerin ne de çocukların taşınması konusunda herhangi bir ek önlem açıklamıştır.”

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ HIZLI BİÇİMDE AŞILANMALI”

“Birçoğunda sözleşmeli öğretmenlerin görev yaptığı okullarda, okul içinde alınması gereken önlemler konusunda ısrarcı davranacak sözleşmeli öğretmenlerin işlerine son verilme olasılığı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Açılan köy okulları için ne eğitim programlarında azaltma, telafi eğitimlerini yaşama geçirme, sağlık okuryazarlığı gibi içerik düzenlemesi ne de okul bileşenlerinin okulda önlem alma kapasitesini geliştirecek düzenli ve doğru maske kullanımı, fiziksel mesafe, el yıkama ve solunum görgü kuralları, temizlik ve temaslı izlemi, tespiti ve takibi çalışmaları için yoğunlaşma zamanı ayrılmıştır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim