Olay, Şubat ayında Mecitözü’nün Bahçelievler Mahallesi Melikgazi Bağları Kümeevleri'nde meydana geldi. İlçeye bağlı Hisarkavak Köyü eski muhtarı Kazım Ergani, bağevinde yakınları tarafından kanepede hareketsiz yatarken bulundu. İhbar üzerine çağrılan sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, vücudunun çeşitli yerlerinde darp izlerine rastlanılan Ergani'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri ekiplerinin yaptığı inceleme sonrası Kazım Ergani’nin cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Ekipler, cinayet şüphelisi olarak Hayrettin K. ve Fikret K.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Cinayet Büro ekipleri tarafından sorguya alınan şüpheliler, olayın olduğu gece alkol almak için bağevinde olduklarını söyledi. Hayrettin K. ve Fikret K., Emniyet’teki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gözaltına alınan Hayrettin K. tutuklanırken, Fikret K. ise serbest bırakıldı.
“BİZ AYRILDIĞIMIZDA NEFES ALIYORDU”
Hayrettin K. hakkında ‘kasten adam öldürme’ suçlamasıyla dava açıldı. Çorum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Hayrettin K. katılırken, ölen Kazım Ergani’nin yakınları da duruşmada hazır bulundu. İlk kez hakim karşısına çıkan ve kendisini savunan Hayrettin K., “Kazım Ergani’nin bağevinde F.K. ve ben alkol alıyorduk, hava soğuktu ve üşümüştük. Arkadaşım sobaya kalın odunları atmıştı, odunlar da yanmıyordu. Odunlar tutuşmadığı için ben de hemen yanımda bulunan ve içinde talaş olduğunu düşündüğüm çuvalı sobaya attım. Çuvalın içinde tavuk yemi olduğunu ben nereden bileyim, bilsem zaten atmazdım. Ölen Kazım Ergani, “tavuklarımın yemini sen niye sobaya attın” diyerek bana küfretti, alkollüydü ve bıçakla saldırdı. Yanımda bulunan arkadaşımla birlikte elinden bıçağı aldık. Ben yumruk attım ve olduğu yere oturdu, onun kaşı açıldı. Sonra açılan kaşını ben pansuman ettim. Onu öldürmek isteseydim zaten cebimde bıçak vardı. Hepimiz alkollüydük, şimdi kalkar evinde tüfek veya tabanca vardır, bize ateş eder düşüncesiyle evi aradım. Ateşli silah varsa mermilerini almak istemiştim. Ardından “kalk senin elini yüzünü yıkayalım” dedim ve bidonda bulunan suyla elini yüzünü yıkadım. Sonra ona şunları söyledim; “bak benim eşim ölmüş, az önce ölmüş eşime küfrettin, yapma böyle” dedim. Pansuman sonrası onu kanepeye yatırmak istedik, yavaş hareket ediyordu ve bir kez de arkadaşım F.K. ona vurdu. Vurunca yere düştü. Onu kanepeye yatırıp evden ayrıldık,  sabah evime polisler geldi ve Kazım Ergani’nin öldüğünü söylediler. Hâlbuki bizim bıraktığımızda nefes alıyordu. Allah şahittir, bu insan benim elimden ölmedi hâkim bey. 
Ambulans çağırmak aklımıza gelmedi, daha doğrusu biz onu kanepeye yatırmıştık,  onu bıraktığımızda yaşıyordu yani ambulanslık bir durumu söz konusu değildi” ifadelerini kullandı.
“EV SAVAŞ ALANINA DÖNMÜŞTÜ”
Öte yandan duruşmaya katılan Kazım Ergani’nin eşi Ş.E., Hayrettin K.’den şikayetçi olduğunu ve maddi durumları iyi olmadığı için Çorum Barosu’ndan avukat talep ettiklerini söyledi. Tanık olarak dinlenen A.K., ise, “9 torun sahibiyim, öncelikle doğru söyleyeceğime yemin ederim. Ölü bulunan Kazım Ergani benim 25 yıllık arkadaşımdır.  Olaya şahit olmadım ancak olaydan bir gün önce saat 15.30 civarında Kazım Ergani, bahçede arkadaşlarıyla oturmuş çay içiyordu. Çay içenlerin arasında karşımda duran Hayrettin K. yoktu. Ben evime gitmiştim, geç saatlerde Kazım beni aradı ve telefon kapandı. Ertesi gün bağevine doğru baktığımda Kazım’ın kapısı açık, tavuklar da dışarıdaydı. Eve girdiğimde her yer savaş alanına dönmüştü, ortalık dağınıktı. Kazım ise kanepenin üzerinde hareketsiz yatıyordu. Elimdeki bastonla ayaklarına dokundum ama hiç tepki vermeyince hemen polisi ve sağlık görevlilerine haber verdim” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, 2 tanığın dinlenmesinin ardından eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 11 Kasım’a erteledi. (Yusuf ÇINAR)
 

Editör: TE Bilisim