Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesinin eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile mümkün olabileceğini kaydeden Ceylan, “Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkûmdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Bu nedenle bir toplumun geleceğinin biçimlenmesinde en büyük yük öğretmenlerin omuzlarındadır. Geleceğin insanını yetiştirme bakımından da öğretmenlerin önemi büyüktür” dedi.

Öğretmenlerin yarınlarımızı emanet ettiğimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştiren, ülkemizin aydınlık geleceği için özveriyle çalışan çok kutsal ve onurlu bir mesleği icra ettiğini kaydeden Ceylan, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“Yüce yaratanın Peygamberimize 'oku' şeklindeki emri, 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' diyen ilmin kapısı Hz. Ali’nin düsturu ilmin, okumanın ve okutmanın önemini yeterince açıklamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, 'Milletleri kurtaranlar; yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet; henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır’ demiştir.

Hiçbir maddi kıymetle ölçülmeyecek kadar saygın bir meslek olan öğretmenlik; sevgi ve fedakârlığın yol göstericiliğinde milletimize hizmet etmenin güzide yollarından birisi olmuştur. Öğretmenler, tarih boyunca ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bilginin, çağdaşlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüleri, toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın yetişmesinde fedakârca ve vefakârca gayret gösteren öğretmenlerimiz her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Çocuklarımızın ruh ve karakterine biçim veren, bugünün mimarı, yarınların hazırlayıcısı muhterem öğretmenlerimize çok şey borçlu olduğumuz iyi bilinmeli, sadece 24 Kasımlarda değil, yılın her günü hatırlanmalıdır.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim