KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel Sen Çorum Şube Başkanı Nevzat Veldet, dünyada ve Türkiye’de milyonlarca işçi-emekçi ve ezilen halkların 2015 1 Mayıs’ına çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, işsizliğin, güvencesizliğin arttığı koşullarda girdiğini belirterek, “Sermayenin hanesine daha fazla sömürü ve kar yazan emperyalist-kapitalist sistem, emekçi sınıflar ve ezilen halklar için daha çok yoksulluğa, işsizliğe, açlığa, savaşa ve ölüme neden oluyor” dedi.
“Onlar kazandıkça biz kaybediyoruz” diyen Veldet, kayıt dışılığın, kuralsız, güvencesiz çalışmanın, taşeron ve iş cinayetlerinin cumhuriyetin merkez üssü haline getirildiğini söyledi.
Veldet, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Çünkü bizim ekmeğimiz her geçen gün küçülüp haklarımız, özgürlüklerimiz sınırlanırken sermaye büyüyor, bir avuç kapitalistten, rantiyeciden, asalaktan oluşan mutlu azınlığın serveti büyüyor. Onların hayali gerçekleştikçe biz kaybediyoruz.
Tüm emek düşmanı sermaye iktidarları gibi AKP de yan yana gelmemizden, birlik olmamızdan korkuyor. Bunun için işçileri-emekçileri sermayeye köle, halkı diktasına biat eden kul haline getirme hedefinde tüm ‘ustalığını’ göstermeye devam ediyor.
AKP, emek düşmanlığını gizlemenin yolunu; kamu emekçisiyle işçiyi, işçiyle işsizi, esnafla çiftçiyi, kadınları, gençleri karşı karşıya getiren politikalarında, anti demokratik baskıcı rejimin sürdürebilmenin yolunu ise aramızdaki, dil, din, etnik kimlik, kültür, mezhep farklılıklarını kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı siyasetini beslemek için kurduğu yeni komplolarda arıyor.
Biz işsizliğin, yoksulluğun pençesinde kıvranırken ülkeyi trilyonluk kaçak sarayından anonim şirket gibi yönetmek, baskı ve zordan beslenen yolsuzluk ve rüşvet düzenini “Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi” ile taçlandırmak için desteğimizi istiyor.
Oysa biz kamu emekçisi, işçisi, işsizi, kadını, genci, ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen, yoksullaştırılan halklar olarak hepimiz iç içe geçmiş ortak sorunlar yaşıyoruz.
Barışın olmadığı yerde, insanca yaşam olmayacağını, eşitliğin ve özgürlüğün inşa edilemeyeceğini biliyoruz. Bizleri etnik kimlikler üzerinden ayrıştırarak birbirimize düşürmeye çalışan emperyalist ülkelerin oyununa gelmeyeceğiz.
Özgür ve demokratik bir ülkede eşit, kardeşçe ve farklılıklarımızla bir arada yaşayacağımız geleceği bugünden kuralım. Sokaklarında kardeşlik türküleri söylenen, emeğin hakkının, insanlık onurunun en temel değerler olarak görüldüğü bir Türkiye, ancak bizlerin ellerindedir.
Yolumuz açıktır. Yolumuz aydınlıktır. Çünkü bu ülkenin emekçileri, ülkenin gerçek sahipleri özgür, eşitlikçi, barışçı, demokratik bir Türkiye yaratmaya kararlıdır.
Şimdi kalbimiz burada tüm dünya emekçileriyle birlikte atıyor. Sermayenin zulmüne, sömürüsüne karşı seslerimizi birleştiriyor, bu baskı, sömürü ve zulüm düzenine karşı eşit, özgür ve demokratik bir ülke kurma mücadelesini yükselteceğimize söz veriyoruz. Yolumuz açık olsun.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim