Kamuya ait fabrikaların özelleştirilmek amacıyla birçok kez ihaleye çıkartıldığını ve ihale sonuçlarının Danıştay tarafından iptal edildiğini hatırlatan Gül, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi durumunda, aile bireyleriyle birlikte sayıları 3 milyonu aşan pancar üreticileri ile şeker tüketicilerinin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır. Doğu Anadolu’da kamu işletmeciliğinin sosyo–ekonomik amaçları tümüyle terk edilmiş olacaktır. Doğu–Batı arasındaki gelir uçurumu artacak, istihdam düşecek, kırdan kente göç hızlanacaktır” dedi.
Bu süreçte nişasta kökenli şekerlere tanınan ayrıcalıkların sürdürüleceğini ve sanayide kullanılan şekerin tamamen mısırdan elde edileceğini belirten Gül, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Birliği şeker politikasının ülkemiz şeker sanayini yok etme olanağı verilmemelidir. Ülkemizin şeker politikası kendine yeterli ve dünya piyasalarında önemli bir üretici olma amacı taşımalıdır. Türkiye’de NBŞ kotalarının artırılması durdurulmalı ve AB kota seviyelerine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
Şeker üretim maliyetlerini düşürmek için şeker pancarı tarımı desteklenmelidir. Kamuya ait şeker fabrikalarının yeniden yapılandırılmaları konusunda gerekli yenileme ve modernizasyon çalışmaları yapılarak rekabet gücü arttırılmalıdır.
Kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli; pancarın yetiştirilmesinden şeker üretim ve pazarlanmasına değin tüm süreçte üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları örgütlenmeler egemen olmalıdır.”
(ÇORUM HABER)
Editör: TE Bilisim