“Seyyanen” sözcüğü “eşit biçimde” anlamına geliyor. “Seyyanen zam” da, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, sendikal örgütlenmenin güçlü ve etkin olduğu durumlarda, “adil ücret” veya “adil paylaşım” adına, ücret uçurumlarını bir nebze ortadan kaldırmak üzere kullanılan “eşitlikçi” bir yöntemdir.

Bizim ülkemizde, kamu çalışanları (memur-işçi) veya emekliler arasında büyük gelir adaletsizliklerine yol açan ise, maaş veya ücretlere, ya da emekli aylıklarına “yüzdelik zam” uygulanmasında ısrar edilmesi, belirli aralıklarla da olsa “seyyanen zam”la uçurumların ortadan kaldırılması yoluna gidilmemesidir.

Emeklilerden örnek verecek olursak; 2.000 lira aylıkla açlık sınırının altında yaşayan bir emekliye % 30 zam yapılsa, alacağı rakam 2.600 liraya ulaşacaktır. Yüksek dereceden 10 bin lira alanın aylığı ise 13 bin lira olacaktır. Oysa, seyyanen her emekliye 2 bin lira zam yapılmış olsa, 2 bin lira alan 4 bin, 10 bin lira alan ise 12 bin lira almaya başlayacaktır. Memurlar ve kamu işçileri için de durum aynıdır.

Enflasyonun dizginlenemez hale geldiği, tüm fiyatların bir misli arttığı şu günlerde, “geçinemiyoruz” diye feryat eden çok düşük gelirli emeklilerin, memur ve işçilerin, hiç değilse açlık sınırının üzerine çıkarılabilmesi için, 2022 yılı ile ilgili ücret zammının, mutlaka “seyyanen” uygulanması, “aşağıdakiler” açısından asgari ücret düzeyine yaklaşılabilmesi için de bu rakamın 2 bin liradan az olmaması gerekmektedir.