BASK İl Temsilcisi Hayati Çam, Hükumet ile Memur-Sen arasında imzalanan mutabakat metninin memurların haklarını peşkeş çekerek örgütlenme özgürlüğünü ve sivil toplumu ortadan kaldırmaya yönelik 12 Eylül ve 28 Şubat faşizminin yeni ve güncel versiyonu olduğunu belirtti.

23 Ağustos günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından açıklanan VI. Dönem (2022-2023) Toplu Sözleşme Mutabakat metninin memurların beklentilerini ve umutlarını boşa çıkardığını kaydeden Çam, Mutabakat metni, Memur-Sen’in tüm genel talepleri ortada bıraktığı bir utanç belgesi olarak tarihe geçecektir.

2022 yılı için % 5 + % 7’ye, 2023 yılı için ise % 8 + % 6’ya imza atılmıştır.

Mutabakat metni yalancı çobanın haykırışları hatırlatmaktadır:

Taban maaş artışı ve 2020-2021 yılları enflasyon kayıpları yoktur. Refah payı yoktur. Kıdem aylığı gösterge rakamının yükseltilmesi yoktur. Doğum, ölüm ve evlenme yardımlarının artırılması yoktur. Yemek ve giyecek yardımının artırılması yoktur. Vergi diliminin % 15’te sabitlenmesi yoktur. Gündelik ve tazminatların (yolluk ve harcırahlar) artırılması yoktur. Fazla çalışma ücretinin artırılması yoktur. Aile yardımı ödeneğinin artırılması yoktur. Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması yoktur” dedi.

“AYNI HÜKUMET AYNI BAKAN”

Çam, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“12 gün önce kamu işçilerinin imzaladığı toplu iş sözleşmesi ile kamu işçilerinin toplu sözleşmenin ilk yılı için en düşük işçi ücretindeki artış, ikramiyeler, sosyal haklar ve maktu ödemelerdeki artışlar hariç % 34.62, ortalama aylık ücretlerdeki artış % 27.17 olduğu halde mutabakat metninde ilk yılında memur ve emeklilerinin aylıklarındaki artış % 12’dir.

Memurlara 2022 yılı için verilen % 12’lik artış, kamu işçilerinin 2021 yılının ilk 6 ayında verilen çıplak artış kadardır.

Aynı Hükumet ve aynı Bakanın imzaladığı sözleşmelerdeki utanç verici farklılığın nereden kaynaklandığı açıklanmalıdır.”

“KAMU GÖREVLİLERİ BU OYUNU BOZACAKTIR”

“2002 yılı sendika sayıları tespitlerinde merdivenaltlarından başını çıkarmakta zorlananların, onurlu sendikacılık mücadelesi yürütenleri merdiven altı sendikaları olarak anma girişimi bir suçluluk psikolojisinin dışa vurumundan ibarettir.

Hatırlayalım ki, 2002 sendika sayıları tespitinde 87 üyesi ve hizmet kolunda % 0,25 oranı ile 87 üyesi olan veya hizmet kolunda % 0,96 oran ve 502 üyesi olan sendikaların hangi merdivenaltı tekniklerle bugünün yetkili sendikası haline geldiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

“YARGIYA VE ULUSLARARASI

KURULUŞLARA BAŞVURACAĞIZ”

Sendikasız kamu görevlilerini ve sivil topluma inanan tüm kamu görevlilerini sendikalara üye olmaya, sendikalara sahip çıkmaya çağırıyorum.

Mutabakat metnindeki 12 Eylül ve 28 Şubat özentili hükümleri Yargıya taşıyacağımızı, başta ILO olmak üzere uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimde bulunacağımızı, kamu görevlilerini ve emeklilerini kirli ittifaklara yem edilmesine asla izin vermeyeceğimizi ve bu oyunu bozacağımızı kamuoyuna ve kamu görevlilerine ilan ediyorum.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim