Müfredat hazırlanırken evrensel bilimsel ilke ve değerlerin kazandırılmasının amaçlanması gerektiğini kaydeden Doğan, “Geleneksel kadınlık rollerini İslami kurallar ile meşrulaştırmaya çalışan MEB, eğitimin en önemli unsuru olan ders kitapları ile erkeği kutsayıp kadını yok sayan politikalarla kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor" dedi.

Doğan'ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:

“Bir ülkenin eğitim politikaları, o ülkede bireylerin hangi değerler üzerinden biçimlendirilmesi isteniyorsa, o şekilde oluşturulur. Ülkemiz tarihinde eğitim politikaları her dönem laik, bilimsel, demokratik ve anadilinde eğitim anlayışından uzak yapılanmıştır.

Geleneksel kadınlık rollerini İslami kurallar ile meşrulaştırmaya çalışan MEB, eğitimin en önemli unsuru olan ders kitapları ile erkeği kutsayıp kadını yok sayan politikalarla kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor. ‘Yeni’ müfredat ataerkil aile yapısının ve erkek egemen toplumun ailedeki varlığını tam anlamıyla koruyup yüceltiyor. ’Yeni’ müfredatta erkek egemenliğine dayalı aile yapısını ve patriyarkayı koruyup yücelten pek çok ifade yer almıştır. Zaten mevcut iktidarın kadın haklarına yaklaşımı göz önünde bulundurulduğunda, eğitim alanında eşitlikçi yaklaşım beklenmesi gerçekçi görünmemektedir.

Toplumsal muhalefetin OHAL ve KHK’lerle susturulduğu, öğretmenlerin iş güvencesiyle tehdit edildiği bu süreçte cinsiyetçi, anti laik müfredat işlenmeye başlandı. Demokratik itiraz hakkı yok sayıldı. İşyerlerinde antidemokratik uygulamalar yaygınlaştırıldı.

Türkiye'de eğitim alanında son dönemde yapılan değişiklikleri, yakın gelecekte yaratacağı sonuçlarla birlikte, ciddi bir şekilde değerlendirmek, içinde barındırdığı tehlikeler hakkında toplumu uyarmak ve bütün bu gelişmelere karşı mücadele etmek Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bizim en önemli görevimizdir.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim