Cıdık, yaptığı yazılı açıklamada, PKK ile IŞİD’e yönelik hava operasyonlarını değerlendirdi. Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini anlatan Cıdık, Suruç’ta 32 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı, polis ve askerlerin şehit edilmesinin ülkenin yeni bir provokasyonla karşı karşıya kaldığını gösterdiğini ifade etti.
İncirlik Üssü’nün koalisyon güçlerine açılmasına ilişkin mutabakatın geniş bir istişare ile imzalanması gerektiğinin altını çizen Cıdık, şunları kaydetti:
“Terörün her türlüsüne şiddetle karşıyız. Teröre destek verenleri de lanetliyoruz. İslam ülkelerinde çok zalim bir oyun oynanıyor. Afganistan, Irak ve son olarak Suriye’deki hadiselerin kendiliğinden ortaya çıkmadığı, belirli bir plan içinde ortaya konduğunu düşünüyoruz. Bir yerde yangın varsa, siz de bu yangına körükle gitmişseniz ülke de tehlikeye girer. Suruç hadisesinden sonra yaşananlar bunu gösteriyor. Adana’daki İncirlik askeri üssü koalisyon güçlerinin kullanımına açıldı. Bir mutabakattan bahsediliyor. Böyle bir mutabakat mecliste görüşülmelidir. Sadece Meclisteki partiler değil diğer partilerin de görüşleri alınmalıdır. Böyle olursa bir milli mutabakat şeklini alır. Yine bir güvenlik mutabakatından bahsediliyor. Yabancılara ne tür operasyon imkanlarının sağlanacağına dair kesin bilgiler yok. Şüpheli bir durum söz konusudur. Burada da bir milli mutabakat hazırlanması gerekir.”
Batı ülkelerinin Türkiye’nin yararına adım atacaklarının düşünmenin hata olacağını vurgulayan Cıdık,“Koalisyon güçleri denilen ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerdir. Bunlar Kurtuluş Savaşı’nda dün kovduğumuz süper haydutlardır. Koalisyon güçleri denince NATO gibi anlıyoruz. Batı ve batının bütün kuruluşları sadece İslam ülkelerinin bağrına hançer saplamak için çalışıyorlar. Onların Türkiye’nin yararına adım atacaklarını düşünmek hatadır” dedi.
Çözüm sürecinin büyük bir başarısızlıkla sonuçlandığını söyleyen Cıdık, şu ifadeleri kullandı:
“PKK’ya yapılan operasyonlara bakıldığında çözüm sürecinin bittiği görülüyor. Süreç başladığında ‘analar ağlamasın, akan kan dursun’ denilerek işe başlandı. Ancak süreçte tek muhatap olarak PKK’nın alınması kürt halkının temsilcisi olarak PKK nın kabul edilmesi tarihi bir hata olarak bugün önümüze çıkmıştır. Bölgede birçok istişare edilecek sivil toplum birimi varken böyle davranılması hatalı olmuştur. Silahların bırakılması istenmiş ama bu olmamıştır. Sürekli meydan okumalarla PKK adeta meşrulaştırılmıştır. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Sürecin sağlıklı yürüyemeyeceği, hatta daha kötü olacağı o günden ortaya çıkmıştı. Gelinen noktada çözüm süreci çok büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye’nin Suriye politikası da çökmüştür. Baştan beri biz Suriye’deki gelişmelere müdahil olunmamasını, arabuluculuk rolü üstlenilmesini istemiştik. Gelinen noktada Türkiye kritik bir noktadadır. Biz öncelikle sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Milletimiz sağduyuyla davranmalıdır.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim
