Kasım ayında TÜFE’nin yüzde 3,51 yükseldiğini, Temmuz-Kasım arasındaki 5 ayda ise enflasyonun yüzde 10,46 olduğunu hatırlatan Sami Çam, yıllık enflasyonun ise yüzde 21,31 olarak belirlendiğini dile getirdi.
Kamu görevlilerine ve emeklilere 2021 yılının ikinci dönemi için yapılan maaş artışının yüzde 3 olduğunu ancak 5 aylık dönemde enflasyonun ise yüzde 10,46 olarak açıklandığını söyleyen Sami Çam, memur maaşlarının enflasyon karşısında resmî olarak yüzde 7,46 eridiğini bu sayede yılın ikinci yarısında memur maaşlarının verilen zammın 3 katı kadar eridiğini gösterdiğini açıkladı.
“Bir ülkede enflasyon, maaşlara yapılan zamdan iki kattan daha hızlı artıyorsa burada ücret politikalarının belirlenmesinde bir aksaklık gelir dağılımında bir bozukluk var demektir” diyen Sami Çam, hal böyle olunca enflasyona endeksli maaş artışlarının kamu çalışanlarının alım gücünü erittiğini ve gelir dağılımını bozduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzman ve başöğretmenlik sistemine geçileceğini ve maaşların 1000-2000 TL artacağını ifade ettiğini, pratisyen hekimlerin maaşının 2 bin 500 TL, uzman hekimlerin ise 5 bin TL artacağını ayrıca öğretmen, hemşire, din görevlisi ve polislerin ek göstergelerinin 3600’e yükseltileceği belirttiğini de hatırlatan Türk Büro Sen Şube Başkanı Sami Çam, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Halbuki bu sorunlar yalnızca belli çalışan gruplarının değil bütün memurların sorunudur. Bozulan ekonomik yapı ve darbe alan memur bütçesi, bütüncül bir yaklaşımdan uzak yalnızca unvan bazında ele alındığında sorun çözülmekten çok daha da karmaşık hale gelmekte, çalışma barışı ve adalet yara almaktadır.”
Durumu düzeltilmenin yolunun ayrımsız kamu çalışanlarını kapsayan, gerçek enflasyon,  zorunlu harcamalar, büyüme ve refah payının dikkate alınarak ek zam verilmesinden geçtiğini de söyleyen Sami Çam, “Bu ekonomik şartlar altında bir kesime zam yapılırken diğer kesimlerin görmezden gelinmesi, hakkaniyet, adalet ve eşitlikle bağdaşmayan bir durum olarak kamu vicdanını yaralayacaktır. Görülmektedir ki, memur maaşı her geçen ay mum gibi erimektedir. Sorunları çözmekten uzak, yalnızca belli unvanlara sıcak diğerlerine şaşı bakan anlayış, milyonlarca memuru ve ailesini 2022 yılında geçim mücadelesinin tam ortasında yalnız bırakmış olacaktır.  Bu nedenle derhal bütün kamu görevlilerini kapsayan bir çalışma yapılarak, tüm memurların beklentilerine cevap vermek, sorumlu yönetim anlayışının da bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Yetkililer bu duruma daha fazla geç kalmadan müdahale etmeli ve istisnasız tüm kamu çalışanlarımız ek zam ile desteklenerek %21,31 enflasyona karşılık memurlarımıza %6,1 zam verilmesi garabetinden kurtarılmalıdır. Enflasyon herkes için aynıdır, geçim sıkıntısı herkes için aynıdır öyle ise çözüm de herkes için ek zam olmalıdır. Aksi halde memurlarımız kendilerine yapılan bu ayrımcılığı asla unutmayacaktır” şeklinde konuştu.
(Volkan SINAYUÇ)
 

Editör: TE Bilisim