Öztürk, hükümetin öğretmen düşmanlığı yapmaktan vazgeçmesini ve gözaltına alınan Eğitim-Sen üyelerinin derhal serbest bırakılmasını istedi.
Darbe fırsatçılığı yaparak 28 bin öğretmeni hukuksuz bir şekilde ihraç eden, 11 bin 301 öğretmeni sendikal eylemleri gerekçe göstererek açığa alanların öğretmenlere yönelik kini ve düşmanlığının artarak sürdüğünü dile getiren Öztürk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Okulların açılmasıyla birlikte haksız yere ihraç edilen ve açığa alınan eğitim emekçilerine yönelik kamuoyu desteğinin gün geçtikte büyümektedir ve ülke sınırlarını aşmış durumdadır.
Eğitim Sen’e ülke içinden ve dünyanın dört bir yanından destek mesajları yağmakta, hükümetin anti demokratik ve baskıcı tutumu protesto edilmektedir.
Açığa alınan eğitim emekçilerinin yoğun olduğu iller başta olmak üzere, ülke çapında yürütülen eylemlerimiz “öğretmenime dokunma” talebi etrafında giderek yaygınlaşırken, sürecin başından itibaren eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini bastırmak ve zayıflatmak için iftira ve yalan propaganda ile hareket edenlerin tehditkâr tutumları sürmektedir.
Diyarbakır’da açığa alınan öğretmenlerden 24 Eğitim Sen üyesinin sabah saatlerinde evlerinden gözaltına alınması, iktidarın eğitim emekçilerinin onurlu mücadelesi karşısında nasıl bir çaresizlik ve tahammülsüzlük içinde olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Kamuoyu Eğitim Sen’i de, Eğitim Sen’in laik-bilimsel ve anadilinde eğitim mücadelesini de gayet iyi bilmektedir. Açığa alınan öğretmenlere yönelik olarak öğrenci ve velilerin kitlesel desteği hükümet cephesinde ciddi rahatsızlık yaratmıştır. Diyarbakır’da yaşandığı gibi gözaltı operasyonları ile halkın desteğinin kırılmaya çalışıldığı açıktır.
15 Temmuz darbesinin başarılı olması durumunda yapılacak olanların bugün bizzat hükümet eliyle hayata geçirilmek istenmesi kabul edilemez. Evrensel hukuku, temel hak ve özgürlükleri yok sayarak, özellikle sendikal hakları zorlama yorumlarla suç kapsamına almaya çalışanlar açıkça suç işlemektedir ve hukuk önünde mutlaka hesap vereceklerdir.
Daha önce de benzer örneklerini gördüğümüz gibi, üyelerimize yönelik olarak gerçekleştirilen baskıların ve gözaltıların hangi amaçla yapıldığı, eğitim emekçilerine ve kamuoyuna ne tür mesajlar verildiği hepimiz tarafından bilinmektedir.
Üyelerimize yönelik baskıların ve göz altıların tamamen haklı mücadelemizi yıpratmaya ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri oluşturmaya yönelik olduğu açıktır. Eğitim Sen geçmişte de benzer siyasal operasyonlarla karşı karşıya kalmış, hepsinden alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Kimsenin Eğitim Sen’in onurlu mücadelesine leke sürmesine izin vermeyeceğimiz bilinmelidir.
Hükümeti OHAL’in arkasına sığınarak yasa dışı girişimlerde bulunmaktan vazgeçmeye, eğitim emekçilerinin demokratik eylemlerine saygılı olmaya davet ediyoruz. Diyarbakır’da gözaltına alınan bütün üyelerimiz derhal serbest bırakılmalı, sendikal mücadelemize yönelik olarak gerçekleştirilen baskılara son verilmelidir.” (Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim