Araştırma ve Geliştirme (ARGE) Komisyonu tarafından hazırlanan raporu başkan Abdurrahman Karagöz okudu.

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi’nin kongenital veya edinsel anomalilerin, şekil ve fonksiyon bozukluklarının düzeltilmesi ve vücut imajının düzeltilmesine çalışan bir anabilim dalı olduğunu anlatan Karagöz, bu alanın vücudun her tarafında oluşan cerrahi problemlerle ilgilendiğini belirtti.

Yüz şekil bozuklukları, kraniofasiyal-maksillofasiyal anomaliler, Ortognatik cerrahi, kulak kepçesi yokluğu, kepçe kulak ve diğer bozukluklar, burun defektleri, tümörleri, kopmaları, tükürük bezi problemleri, yüzün kemik ve yumuşak doku travmaları, maksillofasiyal cerrahi konularının Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi içerisinde yer aldığını anlatan Karagöz, plastik cerrahide onarım için kuralın önce en basit ve en az zarar verecek yöntemin seçilmesi olduğunu anlatan Karagöz, estetik cerrahinin; Plastik cerrahinin bir yan dalı olduğunu ülkemizde en çok burnun estetiği, meme estetik cerrahisi, vücut kontur cerrahisi, yüz germe-yenileme, göz kapağı cerrahisi, kulak kepçesi düzeltilmesi gibi operasyonların sık yapılan operasyonlar olduğunu ifade etti.

Plastik cerrahiyi dini açıdan da değerlendiren Abdurrahman Karagöz, dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla yaratılıştan verilmiş olan güzelliğin ve şeklin değiştirilmesinin İslam dininde fıtratı bozma olarak kabul edilerek yasaklandığını, buna karşılık, vücudun herhangi bir organında diğer insanlar tarafından aşırı derecede yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olan anormallik veya fazlalığın ameliyatla düzeltilmesinin ise fıtratı bozmak değil, tedavi olarak görmenin daha doğru olacağını dile getirdi. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim