Böyle bir sistemin aceleye getirilemeyeceğini en azından bu yıl askıya alınıp gelecek yıl için ortak akıl ile bir sistem oluşturulması yönündeki önerilere rağmen Bakanlığın, öğrencileri yine gözden çıkardığını belirten İlhan Yaşar, Okul seçiminde ve dağılımında adil davranmayan Bakanlığın toplam 10 bin lise içinden sadece 1376 tanesini sınavla öğrenci alacak lise olarak belirlediğini kaydetti.
2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında Anadolu Liselerinin 347500 olan kontenjanının 34530’a (%10), Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin kontenjanının 666259 ‘tan 19170’e (%3), Anadolu İmam Hatip Liselerinin ise 194674’ten 28860’a (%15) indirildiğini belirten Yaşar, kontenjanlar göz önüne alındığında imam hatip liselerine yapılan ayrıcalığın açıkça görüldüğünü vurguladı.
Kontenjan ve okul sayıları yönünden imam hatip liseleri önceliklendirilirken, köklü birçok okulun ya göz ardı edildiğini ya da sınavla alacak kontenjan sayısının sınırlı tutulduğunun kaydedildiği açıklamada, başarılarına rağmen hiçbir Anadolu Lisesinin nitelikli okul olma vasfını kazanamadığına dikkat çekildi.
Başarı oranı yüksek olan köklü okulları, proje okulu adı altında sınıflandırarak başta öğretmen kadrosu olmak üzere her açıdan içlerini boşaltan MEB’in, bugün dindar ve kindar nesil hedeflerine uygun proje okulları yaratmanın peşinde olduğunu dile getiren Yaşar, “Ülkedeki tüm çocukların eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal eğitime ulaşmasını sağlamakla yükümlü olan Bakanlık, var olan eşitsizliği daha artıracak bir sistemi ısrarla getirmiştir. Bu sistemin öğrencilerin dört yıllık emeklerini heba edeceği, telafisi imkânsız mağduriyetlere neden olacağı açıktır.
Eğitim-İş olarak bugün 1,2 milyon öğrenciyi yeniden tartışmanın içine atan, streslerine stres katan, bu rezilliğe imza atanları istifaya davet ediyoruz.
Yapılması gereken fiziki yapı, kadro, donanım, okul bütçesi açısından tüm okulları eşit hale getirmek, buna rağmen başarısızlık söz konusu ise liyakatsiz yöneticilerine hesap sormak olmalıdır.
Hayalleri ile oynanan çocuklar bizim için önemlidir ve bu ülkenin geleceğidir. Onların zamanını, emeğini, duygularını ve hayallerini çalmaya kimsenin hakkı yoktur” dedi. (Haber Merkezi)
