Ahmet Saatci konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı:

“Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2017/106 Başvuru No.lu ve 5.4.2017 tarihli kararıyla ‘Lehlerine verilen yargı kararı sonucunda 375 sayılı KHK kapsamında ek ödemeden yararlanan 4/C kapsamındaki personelin, Maliye Bakanlığının toplu sözleşmedeki hükümden kaynaklanan görüşü doğrultusunda ek ödemelerin yapılmaması sebebiyle oluşan mağduriyetinin ilgili idarelerce giderilmesi ve ek ödemelerin ödemesine devam edilmesi, bu kişilerin hem yargı kararı kaynaklı ek ödemeden hem de toplu sözleşme kapsamındaki ek ödemeden yararlanacağını öngören genel bir uygulama yazısının Maliye Bakanlığı tarafından yazılması hususunda Maliye Bakanlığına tavsiyede bulunulmasına’ karar verilmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından verilen 11.5.2017 tarihli ve 4349 sayılı yazıda ise ‘…lehlerine verilen yargı kararı bulunan geçici personele, hem bu yargı kararları uyarınca hem de Toplu Sözleşme uyarınca ek ödeme yapılmasının, aynı statüde istihdam edilen geçici personelin önemli bir kısmına sadece Toplu Sözleşmeye göre ek ödeme yapılırken diğer kısmına ise buna ilave olarak aynı nitelikte mükerrer bir ödeme yapılması sonucunu doğuracağı ve bu durumun eşitlik, adalet, hakkaniyet ve hukukilik ölçütlerine uygun düşmediği değerlendirilmektedir.

Bu nedenle 5/4/2017 tarihli ve 2017/1806 sayılı ‘Tavsiye Kararı’nda yer alan çözüm uygulanabilir nitelikte görülememektedir.” denilmiştir. Maliye Bakanlığı’nın Kamu Denetçiliği Kurumumun kararının uygulanabilirliğini ortadan kaldıran türden bir karar alma/genel yazı yayımlama hak ve yetkisinin bulunmadığı açıktır. Bu itibarla Maliye Bakanlığının yazısı yetki yönüyle hukuka ve kanuna aykırıdır. Diğer taraftan Memur-Sen’in Kamu Denetçiliği Kurumu’na şikâyeti sonrası şikayetin kabulü üzerine verilen Kurum kararının içeriğini ve uygulanabilirliği ortadan kaldırmaya hedef ve amaç tutan Maliye Bakanlığı yazısının, Kurumun tavsiye kararını uygulayarak kesinleşmiş mahkeme kararları doğrultusunda işlem tesis edecek/etmesi muhtemel kamu kurum ve kuruluşları yönünden Kurum kararının uygulanabilirliğini/esas alınabilirliğini ortadan kaldıracak olması da hukuka ve kanuna aykırıdır. Bu durum Kamu Denetçiliği Kurumu kararlarını fiilen işlevsiz bırakacak, Kurumun itibarına ve hakkın tesisi noktasındaki işlevine zarar verecek, İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarının insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden denetlenmesi imkânı ortadan kaldırılmasına yol açacaktır.”

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim