“Bunlardan birisi de son yurdumuzu bize kazandıran Malazgirt Meydan Muharebesi’dir.

Hürmet ve hayranlıkla andığımız ecdadımız, Sultan Alparslan liderliğinde 26 Ağustos 1071 Cuma günü, Bizans’a pençesini geçirmiş ve Anadolu’ya vatan mührünü vurmuştur” diyen Aras, bu kutlu galibiyetin gerisinde Buharalı Ebu Cafer Muhammed’in manevi desteği, yapılan fedakârlıklar, çekilen çileler, sınırları iyi çizilmiş milli stratejiler, feda edilen faziletli ömürlerin belirleyici ve tayin edici bir özellik gösterdiğini belirtti.

Malazgirt Zaferi’nin, sonuçları itibariyle Türk tarihinin en mübarek, en şanlı ve en görkemli zaferlerinden birisi olarak tarihe nam bıraktığını ve herkesin gururu haline geldiğini kaydeden Aras, “Her yanı bir cennet köşesi olan aziz vatanımız gözlerini 946 yıl önce açmış, hasretle beklediği sevdalılarıyla böylelikle tanışmış ve de kaderimiz olarak maddi ve manevi servetimiz olmuştur.

Yaklaşık 9,5 asırdır altında kefensiz yatan şehitlerimizle, üstünde bulunan bin bir güzellikle bu topraklar şeref tacımız, inmeyecek bayrağımız ve devrolunmayacak hazinemiz olarak gönüllerde yücelmiştir.

Unutulmamalıdır ki;

Biz; ayırmak ve bölmek için bu toprakları vatanlaştırmadık. Biz; dağıtmak ve parçalamak için bu toprakları yurt tutmadık. Hepsinden de önemlisi biz bu mukaddes topraklarda emanetçi, kiracı, gelip geçici, konargöçer olmadık, olmayacağız. Kuşkuya yer bırakmayacak şekilde söylemek lazımdır ki, millet olarak can verdik, bedel ödedik ve üzerinde yaşadığımız her karış yeri destansı mücadelemizle vatanlaştırdık. 946 yıl önceki büyük zaferimizin rövanşını almaya çalışan Bizans’ın bu çağdaki varislerine de müsaade etmeyeceğimizi, fırsat vermeyeceğimizi herkesin bilmesinde sonsuz yararlar olacaktır. Malazgirt’teki şanlı muzafferiyetin 946. yıldönümünde büyük Hakanımız Sultan Alparslan’ı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Kanlarıyla destan, cesaretleriyle tarih yazarak bize vatan bırakan tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim