Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nda basın toplantısı düzenleyen CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye ekonomisi konusunda açıklamalarda bulundu.

Yeni kurulan CHP Ekonomi Masası hakkında bilgi veren Öztrak, Temmuz ayından itibaren ortaya çıkan finansal çalkantıların ciddi sorunlar yarattığını o zamandan gördüklerini belirterek, “Masamızın iki temel görevi var. İlki sorunları yaşayanlardan dinlemek bugün de bunun için sizlerle birlikteyiz. İkinci amacımız da dinlediğimiz sorunları ortak akılla çözüme kavuşturmak” dedi.

Sorunların çözümü noktasında Türkiye’de üç yeniye ihtiyaç olduğunu ifade eden Öztrak, “Yeni kurallara ihtiyaç var, yeni kurumlara ve yeni kadrolara ihtiyacımız var. Tek adam vesayet rejimi 2018 yılında hayata geçti ondan sonra devlet krizinin giderek daha da tırmanmaya başladığını gördük. Kurumlar süratle yıprandı. Özellikle hukuk devleti ve demokratik değerlerin ciddi bir yıpranma süreci içine girdiğini gördük. Bu da ister istemez ekonomiyi de etkiliyor çünkü mal güvenliğinin olmadığı yerde yatırım olmuyor. Can ve mal güvenliği olmayan toplumlarda tüketim eğilimi düşmeye başlıyor” şeklinde konuştu.

Hükümetin, ekonomiyi borçla şişirme stratejisi ile yönettiğini ve bunun 2013 yılında iflas ettiğini dile getiren Öztrak, şu açıklamalarda bulundu: “Koronovirüs salgını ekonomik krizle birleştiğinde ülkede ciddi bir buhran başladı. Geçen yıl sadece bir yılda kaybettiğimiz gelir 140 küsur milyar dolar.

Ekonomi 1.8 büyürken, insanlar mevcut işlerini kaybettiler. Yeni iş yaratılmadı onun üzerine 1 yılda işini kaybedenlerin sayısı 1 milyon 272 bin kişi. Hazır vergiyle büyüdüğümüz buradan da belli oluyor. Geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 30’a dayandı. Geniş tanımlı işsizlerin sayısı 11 milyon kişi arttı. En gelişmiş 20 ekonomi arasında Türkiye. Enflasyonu en yüksek ikinci ülkeyiz. Yine G20 ülkeleri arasında faizi en yüksek ikinci ülkeyiz. Yani bu şişerek büyümenin bize ikinci maliyeti hem enflasyonun hem de faizlerin çok yüksek seviyelere gelmesi oldu. 2020’nin cari açığı 2013 yılının cari açığından daha yüksek. Uzun zamandan beri ilk defa Türkiye faiz dışı dengesi açık vermeye başladı. Bu borç dinamiklerinin bozulması anlamına geliyor. Ve en son olarak bu büyümeyi gerçekleştirirken Türkiye çok ciddi şekilde rezervlerini eritti.”

MERKEZ BANKASI’NDA DÖVİZ KALMADI

“26 Şubat itibariyle Türkiye’nin Merkez Bankası’ndaki rezerv bilançosu 42 buçuk milyar dolar açık veriyor. Merkez Bankası’nda döviz kalmadı. Şu soruya çok kızıyorlar. 128 milyar dolar nerede? Biz bunu kendimiz için sormuyoruz. Bu milletin parası. Türkiye 2019’un Mart ayından 2020’nin Kasım ayına kadar 128 milyar dolar satmış. Türk Lirası sürekli değer kaybediyorsa ona müdahale etmemeniz gerekir. Ancak Türkiye 2019’un sonundan itibaren dünyada hiçbir şekilde görülmeyen ekonomi olarak da pek de bilinmeyen faizi düşürerek enflasyonu düşürme yaklaşımı içine girmiş durumda. Böyle bir olay dünyada yok ekonomi teorisinde de yok. İşte faizi düşürerek enflasyonu düşürmek için bol miktarda rezerv sattı. Ve rezervlerimiz boşa gitti.”

“TÜRKİYE 40 KATIR MI 40 SATIR MI SORUSUYLA KARŞI KALDI”

Sözlerini sürdüren Öztrak, “Türkiye bu yanlış politikası nedeniyle 40 katır mı 40 satır mı sorusuyla karşı kaldı. Ne demek istiyorum. Yüksek faiz de, değersiz Türk Lirası da zararlı. Sadece büyümenin kalitesi bozuk değil aynı zamanda verilerin kalitesinde de sorun var. Sizler iş adamısınız eğer çalıştırdığınız iş yerlerinde çalışan sayısı düşüyorsa hasılatınız da geriliyor demektir. Ama Türkiye’de öyle olmadı, çalışan sayısı azaldıkça Türkiye büyüdü” diye konuştu.

“128 MİLYAR DOLAR REZERVİ ERİTEN BÜROKRATLARA SAHİP ÇIKILDI”

2020 Kasım’ında ekonomide yönetimin değiştiğini hatırlatan Öztrak, “Ama bu yönetim de ciddi hatalar yaptı. Millet dövizde para tutmaktan vazgeçsin, yeniden Türk Lirası’na dönsün diye döviz kurunun kontrolsüz bir biçimde gevşemesine göz yumuldu. Eski yönetim övülerek eski politikalara dönüleceği endişesi yaratıldı. Bu da belirsizliği artırdı. Sermaye kaçmaya başladı. Sonra 128 milyar dolar rezervi eriten bürokratlara sahip çıkıldı. Bunlarla ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Halbuki bunun bir usulü esası var. Satacaksınız, sattığınızı duyuracaksınız, ya da müdahale yaparsanız, bu kadar müdahale yaptım diye Merkez Bankası’nın sayfasında duyuracaksınız. Bunları kim yaptı, kim imza attı bunların mutlaka incelenmesi gerekiyor.

4 ay geçti üzerinden, hükümet kapsamlı bir program koyacağız dedi. Birçok alanda bir sürü program söyledi. Yapacağız, edeceğiz dedi hala ortada bir şey yok. Cuma günü inşallah bir program göreceğiz. Bu Cuma. Ama açık söyleyeyim benim o konuda da çok fazla bir umudum yok. Bu programın da bol miktarda zam, vergi ve vatandaşa yük getirecek diğer düzenlemelerle ağırlaştırılmış bir program olacağını düşünüyorum.”

“İNSANLAR HÜKÜMETE CANLARIYLA İHTAR ÇEKİYOR”

TÜİK’in verilerinin güven vermediğini açıklayan Öztark, “İşsizlik verileriyle ilgili kuşkular var. Gerçek işsizlik oranını gizliyorlar. Ekonomimiz çok daha kırılgan, esnafımız cinnet getirme noktasında. Daha geçen hafta Osmaniye ve Adana’da 2 müzisyen yaşamına son verdi. İnsanlarımız canlarıyla hükümete ihtar çekiyor” ifadesini kullandı. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim