Soğuk havaların kendisini iyiden iyiye hissettirmesi ve buna bağlı olarak “köylü pazarı” diye nitelenen bölümde sergi açılmaması, yurttaşların pazardan ayağını çekmesine neden oldu. Pek çok esnaf, kuru ayazın tesirini bir nebze olsun azaltabilmek için tenekeler içerisinde ateş yakma yoluna giderken, pazarın orta yerine soba kuran bile oldu.
Öte yandan ağırlaşan kış koşullarında bir hayli zorlandıklarını dile getiren çok sayıda pazarcı, sağlıklı ve doğru plânlanmış bir kapalı pazar yapılması görüşünde birleşti. Pazar esnafından bazıları ise üstü kapalı ve etrafı açık “sözde” kapalı pazarlarda cereyana maruz kaldıklarını belirterek, “Mimarsinan ve Buhaevler’deki pazarlar yüzünden iltihaplı eklem romatizması olduk.” dediler.

- Recep SERBES -


Pazarın her köşesinde ısınmak için yakılan tenekelerden çıkan dumanlar yükseldi.

Yılbaşı rehavetiyle beraber aşırı soğuk havanın da etkisiyle esnaf tezgâh açmaktan, çevre sakinleri de alışverişe çıkmaktan kaçınınca Cumartesi Pazarı boş kaldı. Bahçelievler semtinde kurulan pazar, son ayların en durgun günlerinden birini yaşadı.

Pazarı çevreleyen sokaklar boş…Zaten buzla kaplı durumda…

“SOBAMIZI YAKARIZ, KEYFİMİZE BAKARIZ”
Cumartesi Pazarı’nda bu hafta buz gibi keskin bir soğuk altında esnafın pek çoğu ısınmak için tenekelerde ateş yakarken, pazarın belki de en ilginç görüntüsünü hiç şüphesiz açık havaya kurulan soba oluşturdu.
Ahmet Gül isimli pazar esnafı, kendisi gibi pazarcı olan arkadaşı Fikriye Eryılmaz’la birlikte kurdukları soba üzerinde çay demledi. Ehlikeyif iki kafadar esnaf bununla da yetinmeyip pazarın orta yerine kurdukları bu sobada bir güzel kestane kavurup, mantar pişirdi.
Gül ve Eryılmaz, zaman zaman diğer esnaf arkadaşlarını da ağırlarken, “Teneke is yaptığı için biz soba kurmayı tercih ettik. Soğuktan müşteri olmasa da biz sobamızı yakarız, keyfimize bakarız. Üstelik sıcacık soba sayesinde çayımızı da kendimiz demleme imkânına sahip oluyoruz. Yoksa bu ayazlarda işimizin tadı başka türlü nasıl çıksın?” şeklinde konuştular.

Kızı Melike, yeğeni Enes Gül ve esnaf arkadaşı Fikriye Eryılmaz’la kestane, mantar ve çay keyfi yapan Ahmet Gül…

Ahmet Gül ve Fikriye Eryılmaz zaman zaman diğer esnaf arkadaşlarını da sıcak soba başında ağırladılar. Bunlardan biri de Barış Başar oldu.

Soldan sağa: Rıza Er, Mürsel Gökgöz ve Emrah Aşcı, teneke içerisinde yaktıkları ateşte ısınmaya çalışırken…

“PAZAR ATEŞ PAHASI”
Haftalık mutfak ihtiyaçlarını Cumartesi Pazarı’ndan gidermeyi tercih eden Aynur Ünalan, satılan ürünlerin fiyatlarını yüksek bulduğunu söyledi.
Devlet Hastanesi’nde çalıştığını aktaran semt sakini Aynur Hanım, “Fırsat buldukça alışverişimi pazardan yapmaya çalışırım. Ancak bu hafta Cumartesi Pazarı’nda fiyatların oldukça yüksek olduğunu görüyorum. Allah, dar gelirli vatandaşlara yardım etsin.” dedi.

Aynur Ünalan, üzerindeki vizon rengindeki kürklü kabanı, siyah eldivenleri, örgü boyunbağı ve zarif gözlükleriyle “Cumartesi Pazarı’nın en şık kadını” olarak objektifimize yansıdı.

“YAPTIĞIMIZ İŞİN YARISINI MÜLTECİLERDEN KARŞILIYORUZ”
Tezgâhını özellikle domates, salatalık, yeşil biber, kabak ve patlıcan gibi yaz sebzeleri ile donatan Adnan Tırış, soğuk hava nedeniyle satışların düşük olduğunu belirterek, “Yaptığımız işin yarısını mültecilerden karşılıyoruz. Bu durum özellikle Çarşamba ve Cumartesi Pazarı’nda daha belirgin yaşanıyor. Bizim yerli halkımız sebze ve meyve fiyatlarının yaz-kış aynı seviyede olmasını istiyor.” diye konuştu.
Adnan Tırış, Cumartesi Pazarı’nın bir an evvel kapalı hâle dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, kış koşullarında son derece zorlandıklarının altını çizdi.

Adnan Tırış, “Halkımız kışın pazar alışverişinden kaçınıyor. Mülteciler de olmasa hiç iş yapamayacağız.” dedi.

“İKİNDİ VAKTİ OLDU, İŞGALİYE PARASINI BİLE ÇIKARAMADIK”
Emekli olduktan sonra “Allah boş duranı sevmez” düsturuyla pazarcılık yapmaya başlayan Erdal Seyhan da soğuk havanın işlerine oldukça darbe vurduğunu tekrarlayarak, “Vakit ikindiye geldi, biz hâlâ Belediye’ye verdiğimiz işgaliye parasını çıkaramadık. İşgaliye parası dışında bir de bekçi ve şemsiye için ödediğimiz rakamlar var. Halden kilosunu KDV hariç 60 kuruşa aldığım mandalinayı 75 kuruştan satıyorum, gene müşteri yok… Varın, gerisini siz düşünün.” ifadelerini kullandı.
Erdal Seyhan, Belediye’nin Cumartesi Pazarı’nı kapalı hâle dönüştürmek için söz verdiğini anımsatarak, “Belediye sözünü tutsun. Kış şartlarında bizi ayazda bırakmasın.” şeklinde seslendi.

Erdal Seyhan, “Belediye’nin kapalı pazar sözünü tutmasını bekliyoruz.” dedi.

“EKLEM ROMATİZMASI OLDUK”
Çorum’un farklı semtlerindeki pazarlarda sürekli tezgâh açan Erkan Solak ise ağırlaşan kış koşullarında bir hayli zorlandıklarını dile getirerek, üstü kapalı ve etrafı açık “sözde” kapalı pazarlarda cereyana maruz kaldıklarını vurguladı.
“Mimarsinan ve Buharaevler’deki pazarlar yüzünden ürünlerimiz donarken biz de iltihaplı eklem romatizması olduk.” diyen Erkan Solak, düşünce ve önerilerini şu şekilde aktardı:
“Pazar esnafı olarak en büyük sıkıntımız soğuk havalar. Hem ürünlerimizi dondan, hem de kendimizi hastalıktan korumak için doğru plânlanmış kapalı pazarlara ihtiyacımız var. Daha önce Mimarsinan ve Buharaevler semtlerine Nasrettin Hoca’nın Türbesi gibi sadece üstü kapatılmış fakat her yanı açık şekilde pazar yapılırsa; dışarıda hava 3 derece iken içeride cereyandan dolayı eksi 2’ye düşen ısı yüzünden ürünlerimiz donmaya devam eder. Nitekim bugüne kadar Hoca’nın türbesine benzeyen o pazarlarda cereyana maruz kalmaktan iltihaplı eklem romatizması olduk. O nedenle yetkililer, çektiğimiz sıkıntıları göz önünde bulundurarak daha güzel ve düzgün plânlamalar yaparsa iyi olur.”

“Nasrettin Hoca’nın Türbesi gibi kapalı pazar mı olur?” diyen Erkan Solak (Solda), arkadaşı Halil Çetin’le…

Ahmet Gül, soba başındaki kestane keyfinden sonra pazarın erken saatlerinde çoğu esnaf gibi tezgâhını topladı.

“İSTENİRSE DOĞALGAZLI PAZAR BİLE YAPILABİLİR”
Fazlı Küçük ve Serkan Sarı isimli pazarcılar da iyi dizayn edilmiş kapalı pazarlara ihtiyaç duyduklarının altını çizerek, “Antalya ve Bursa gibi şehirlerde doğalgazlı ve kaloriferli kapalı pazarlar var. Burnumuzun dibindeki küçücük Merzifon’da bile öyle bir kapalı pazar yapmışlar ki her tezgâhın yamacına bir musluk koymuşlar. Böylece esnaf sebzesini, meyvesini tertemiz yıkayıp, tezgâhına dizebiliyor. Bir de bizim memleketteki pazarlara bakın. Hele Çarşamba Pazarı’nın yanına tozdan, çamurdan yanaşılmıyor.” şeklinde görüşlerini paylaştılar.

Fazlı Küçük (Sağda) ve Serkan Sarı, “Biz de Antalya ve Bursa’daki gibi kaloriferli kapalı pazarlardan istiyoruz.” dediler.

“İHRACAT GERİLEDİĞİ İÇİN YUMURTA FİYATI DÜŞEBİLİR”
Cumartesi Pazarı’nda “Çiftlikten halka” taze yumurta satan Ali Aksungur, yumurta piyasasında son dönemlerde üreticinin daha kazançlı olduğunu dile getirerek, ihracatın azalmasıyla birlikte fiyatların daha “makul” düzeye gerileyebileceği öngörüsünde bulundu.
Yumurta fiyatlarının şu an “uygun” olduğunu kaydeden Ali Aksungur, “Şimdi yumurta almanın tam zamanı. Halkımız bol bol yumurta tüketsin. Özellikle çocuklarını proteinden mahrum bırakmasın.” dedi.
Bu hafta Cumartesi Pazarı’nda yumurtanın 30’lu kolisi 6 lira ile 10 lira arasında değişti.

Tüketicinin yüreğine su serpen Ali Aksungur, “Fiyatlar süper. Yumurta ihracatının gerilemesi, fiyatları daha da aşağıya çekebilir.” dedi.

“DON BİZİ NÂÇAR BIRAKIYOR”
Mürsel Gökgöz isimli mantar satıcısı da kış koşullarında yaşanan don olayına dikkat çekerek, semt pazarlarının açık olması nedeniyle ürünleri dondan koruyamadıklarından yakındı.
Kendi çiftliğinde ürettiği kültür mantarlarını Cumartesi Pazarı’nda satmaya çalışan Mürsel Gökgöz don olayının esnafı güç ve aciz durumda bıraktığını belirterek, “Sabah toplayıp tezgâhıma koyduğum mantarlar öğlene kadar dondan ötürü kararıyor. Hâl böyle olunca müşteri ürünü beğenmiyor, elimizde kalıyor. Hep bu olumsuzlukları kapalı bir mekânımız olmadığı için yaşıyoruz.” diye konuştu.

Mürsel Gökgöz (Solda) ve Emrah Aşcı, mantar tezgâhının başında…

“SOĞUKTAN VATANDAŞ DIŞARI ADIM ATMIYOR”
Cumartesi Pazarı’nda uzun yıllardır çarşaf, nevresim ve havlu gibi tekstil ürünleri satan Rıza Er ile patates satıcısı Mehmet Yıldız da işlerin son derece düşük olduğunu ifade ederek, halkın aşırı soğuklar nedeniyle dışarı çıkmaktan kaçındıkları görüşünde birleştiler.
Rıza Er, soğuk havadan ötürü işlerin bitme noktasına geldiğini vurgularken, Mehmet Yıldız ise “Kilosu 1 liradan patates satıyorum. Fiyatlar uygun olmasına rağmen talep yok.” dedi.

Rıza Er, “Soğuk hava, satışları bitirdi.” dedi.

Mehmet Yıldız, fiyatların uygun olmasına rağmen talep azlığından yakındı.

“KÖYLÜ PAZARI” SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ
Çorum’un farklı köylerinden gelerek pazarda özellikle yeşillik, yoğurt, katık, çökelek, tereyağı, pekmez ve salça gibi değişik türde ürün satan pek çok kişi, bu hafta aşırı ayaz nedeniyle Cumartesi Pazarı’nda sergi açmadı.
“Köylü pazarı” adıyla anılan ve normal pazar zamanlarında adım atacak yer bulunmayan bu bölüm böylece derin bir sessizliğe büründü.
Öte taraftan müşteri bulmakta güçlük çeken bazı pazarcıların, saatler henüz 15:30’u gösterirken araçlarını yanaştırarak tezgâhlarını toplamaya başladıkları gözlendi.

Köylülerin ürünlerini sergiledikleri sokak bomboştu…
Editör: TE Bilisim