Küresel pay piyasalarında, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) şahinleşen para politikası duruşu sonrası düşüş eğilimi bu hafta da devam ederken, gelecek hafta gözler başta Fed'in faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın toplantı sonrası açıklamaları ile yoğun veri gündemine çevrildi.

ABD'de artan enflasyon baskısı sonrası Fed'in politika duruşundaki agresif tavır varlık fiyatlarını etkilemeyi sürdürüyor.

Fed öncülüğünde hazırlanan yüksek faiz ortamı özellikle teknoloji şirketlerinin hisselerinde satış baskısını güçlendirirken, küresel büyüme üzerinde artan riskler de fiyatlamaları zorlaştırdı.

Tahvil piyasalarında Fed'in gelecek hafta politika faizini 50 baz puan artırması fiyatlanırken, haziranda 75 baz puan ve temmuz ile eylülde ise 50'şer baz puanlık faiz artışına gideceği öngörülüyor.

Söz konusu fiyatlamalarla ABD'de tahvil faizleri yaklaşık son 3 yılın en yükseğinde seyretmeye devam ederken, artan dolar talebiyle dolar endeksi son 20 yılın en yüksek seviyesi olan 103,9'u gördü.

ABD'de bu hafta yoğunlaşan bilanço döneminde bazı şirketlerin karlılıkları beklentileri karşılarken, Amazon ve Alphabet gibi şirketlerin karlılıklarının ise öngörülerin gerisinde kalmasıyla pay piyasalarındaki düşüş eğilimi hızlandı.

Gelecek hafta ise Fed'in ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararıyla birlikte, ABD'de açıklanacak istihdam raporundaki veriler başta olmak üzere oldukça yoğun bir veri gündemi bulunuyor.

Analistler, Fed'in faiz kararında piyasaları şaşırtmasının beklenmediğini ancak karar metni ve Fed Başkanı Powell'ın toplantı sonrası yapacağı açıklamaların önemine işaret etti.

ABD'de ilk çeyrek büyüme verilerinin beklentilerin altında kaldığını ve tahvil piyasalarına getiri eğrisinin bazı varlıklarda tersine döndüğünü belirten analistler, hem yüksek enflasyon hem de artan resesyon endişeleri kapsamında Fed'in çizeceği yol haritasının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını kaydetti.

Editör: TE Bilisim