Mehmet YOLYAPAR
Benim nüfus kaydım Yeniyol Mahallesi’nde (*), ama baba evimiz, Yavruturna ve Yeniyol mahallelerini birbirinden ayıran Kulaksız Sokak üzerindeydi. 
Dolayısıyla, Yavruturna da bizim mahallemizdi. 
Ve bizim çocukluğumuzda Yavruturna’nın en saygın, hatırlı, babacan şahsiyeti kim diye sorsanız, hemen herkes Hıdır Tuluk ismini söylerdi. 
Adeta mahallenin sahibiydi. Sokak çeşmesinin musluğunu hele bir boşa akar görsün, kıyameti koparırdı. Herkes saygıyla korku arasında bir çekingenlik duyardı. 
Biz çocuklar, Hıdır Amca geçerken “hazırol”da dururduk.
Tam “esas duruş”…
Uzaktan görünce, ilk işimiz sokak çeşmesini kontrol etmek olurdu. 
Kural dışı, adap dışı her şey, Hıdır Tuluk’un denetim ve gözetimi altındaydı. 
Bir dönem muhtardı, ama muhtarlık sonrası da aynı saygınlık, aynı otorite sürüp gitti. 
Saygıyla, rahmetle anıyorum. 
*
Bizim mahallede çokça bakırcı vardı ve Hıdır Amca da köken olarak bakırcılıktan geliyordu. 
Bakırcı deyip geçmeyin, en çok para kazanan, en itibarlı meslekti o zamanlar. Anneler kız istemeye gittiklerinde, göğüslerini gere gere, “Benim oğlum bakırcı” diye övünürlerdi. 
Ve bakırcı damat adayı kolay kolay reddedilmezdi.
*
Hıdır Tuluk’un 3. oğlu Memduh Tuluk, birkaç yaş önde de olsa bizim arkadaş grubumuzdaydı.
Maceralı hayatından çok kesitleri, çocukluğumun sinema tutkusunu dile getirmeye çalıştığım Erkekçe dergisindeki seri yazılarımda anlattım. 
Hasan Tuluk ise Hıdır Tuluk’un 2. oğlu ve mahallenin ağabeyi…
O zamanki adı Erkek Sanat Enstitüsü, daha sonra Endüstri Meslek Lisesi olan, benim daima “olağanüstü eğitim kurumlarından biri” olarak nitelediğim okulun metal işleri öğretmeni oldu. 
O okul, tam da bugün sanayi sektörünün çok büyük eksikliğini hissettiği “ara teknik eleman” yetiştirme işlevi nedeniyle çok önemliydi. 
Daha başarılı öğrenciler ise, Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’na gidip meslek dersleri öğretmeni oluyorlar, ya da Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mühendis çıkıyorlardı. 
Yıldız Teknik çıkışlı, sanayici-iş insanı olmuş, ya da mühendis olarak Çorum’un sanayi sektörüne büyük katkılar sağlamış o kadar çok arkadaşım var ki…
*
Hasan Tuluk Hocam, Allah vergisi, olağanüstü bir yeteneğe sahipti ve el emeği ile ürettiği muhteşem eserleriyle, yurt dışında da Çorum’a ve Türkiye’ye büyük onur kazandırdı. 
Çorumlu hemşehrimiz olması nedeniyle büyük gurur duyuyorduk…
Mahalleden ağabeyimiz olması ise ayrı bir gurur kaynağıydı bizim için. 
*
Ve Hasan Tuluk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” ilan edildi.  Ödülünü de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. 
Hasan Hocam sahneye, torunu Dilruba Nisa Tuluk ile çıktı ve ilkokul 4. sınıf öğrencisi, aileye özgü resim yeteneğine sahip Dilrubi Nisa, yaptığı bir resmi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a armağan etti. Erdoğan da, küçük kıza büyük sevgi ve şefkat gösterdi. 
Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Torununuzla gecenin yıldızı oldunuz” sözünü, 13 Ocak 2022 günü, 8. sayfadaki haberimizin manşetine taşıdık.
*
Nezaketi ve beyefendiliği tartışılmaz Hasan Tuluk Hocam, Cumartesi günü yine her zamanki inceliği ile önceden telefon etmek suretiyle gazetemizi onurlandırdı. 
O artık, Türkiye’nin “Yaşayan İnsan Hazinesi” idi…
Bu onur, yalnızca kendisinin veya ailesinin değildi, tüm Çorum’un onuruydu. 
Elbette Yavruturna’nın da onuru…
*
Kısa söyleşimizde, sanatçı ağabeyimiz Hasan Tuluk, duygularını şöyle ifade etti:
“Yıllardır, hiçbir maddi beklenti gözetmeksizin, kentimin kültürel değerlerini sanat eserlerine dönüştürmeye çalışıyorum. Bunlar, başka örneği olmayan eserler olduğu için daha büyük önem taşıyor. Ve bu kültür değerlerimizi, hem yaşatmak, hem de uluslararası boyuta taşımak en büyük hedefim. 
Bu çabalarımın, böylesine gurur verici bir unvanla taçlandırılması, benim için inanılmaz bir gurur ve mutluluk…Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirlerini kazanmak, gurur ve mutluluğumu bir kat daha artırdı. 
Ama bu unvan, omuzlarıma daha büyük bir sorumluluk yükledi. Bunun bilincinde olarak, olağanüstü bir şevkle hizmetlerimi sürdürme kararlılığındayım. 
ÇORUM HABER başta olmak üzere, tüm gönül dostlarıma şükranlarımı sunuyorum.” 

(*) Yeniyol Mahallesi’nin eski adı Hacırecep Mahallesi idi. Gazi ve İnönü caddeleri bizim çocukluğumuzda açıldı. Çorumlular bu caddelere “yeni yol” ya da “asfalt” derlerdi. Biri “ekmeği asfalttaki ceryanlı fırından aldım” dedi mi, bilin ki Gazi Caddesi’ndeki ekmek fırınını kastediyordu. Yavruturna da eskiden Hatip Mahallesi diye anılırdı. 
 

Editör: TE Bilisim