Bunu gören tarihsel gerekçelerini bilen ve dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak ihtarda bulunmak istediklerini belirten Saatcı, Kudüs’ü işgal eden İsrail’e, İsrail’e destek veren ABD ve bütün bunlara sessiz kalanlar ile birlikte insanlığa dönük bu ihtarın nedeninin de hedefinin de belli olduğunu dile getirdi. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olduğunu ve özgürlüğün Kudüs’ün hakkı olduğunu söyleyen Saatcı, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasına yönelik söylemini fiiliyata geçirmeyi amaçlayan ABD ve Başkanı Trump’ın ihtarın öncelikli muhatapları olduğunu dile getirdi.

ABD’nin bu hamlesinin, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşıdığını anlatan Saatcı, “Bu yolla, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşının ateşli bölümünün İslam coğrafyası üzerinden gerçekleşmesini istemektedir. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olması gerçeğine ihanet ettirmeyiz.

Korsan İsrail Kudüs’ü başkent yapmak gibi bir hataya düşmemeli, ABD İsrail’in başkentinin Washington olduğunu idrak etmeli.

Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir karışı İlahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşıması hasebiyle Kudüs; insan olma şuuru, selamete erme bilinci ve sulhun mihengidir.

Kudüs, son Peygamber’in risaleti sırasında ilk kıble olarak seçilmesiyle de bizim için varoluşumuzun ve medeniyet kodlarımızın ifadesidir.

Muharref bir inancı kendisine payanda olarak kullanan ve batıdaki faşist düşüncelerden hız alan şiddet ideolojisi siyonizmin ateşine odun taşımak, nereden bakarsanız bakın akıl tutulmasıdır.

Yüz yılı aşkın süredir Filistinliler’e karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin ideallerine bu derece destek çıkmak sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum değildir elbette. Asıl neden kanlı müstebitlerin her ne olursa olsun iktidarlarını sürdürme stratejileridir.

Kudüs’ün siyonizme başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği o sözü söylemek için buradayız.

Müstebitler de en çok bundan korkuyor. Emin olun ki Kudüs’e özgürlük haykırışı bunun için şiddetle susturulmak isteniyor.

Eğer insanı özgürleştirecek söz söyleyebilirsek, müstebit iktidarlar yerle yeksan olur, özgürlüğün nefesi bütün dünyaya ulaşır” dedi.(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim