Doğan, “Evde kalan, çalışmak zorunda olduğu için evde kalamayan, işinden olan, kalacak evi olmayan, evde kalsa da güvende olmayan, evdeki herkese bakması beklenen, yalnızlaşan kadınlar olarak şiddetle yaşamak zorunda olmadığımızı belirtmek isteriz” ifadesini kullandı.

Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, açıklamasında şunları söyledi:

“Yeni infaz paketinin yürürlüğe girmesiyle şiddet failleri de tahliye olmaya başladı. Eve kapanmayla katlanarak artan şiddetin yanı sıra bir de cezaevinden salınan şiddet failleri tehdidi söz konusu. Kadınlara şiddet uygulayanların cezaevinden erken çıkmasını sağlayacak infaz düzenlemesi, salıverilen şiddet faillerinin nasıl denetleneceğini, hele salgın sürecinde kadınların güvenliğinin nasıl sağlanacağını açıklamıyor.

Ekonomik güçlük çeken ailelerde, diğer ailelere nazaran çok daha fazla aile içi şiddeti gerçekleşmektedir. Fakirliğin getirdiği sosyoekonomik sorunlar doğrultusunda birey tepkisini ailesine karşı göstermektedir. İşsizlik, yokluğun verdiği eksiklik saldırgan bir tutuma yol açarken mağdur olan kadın ve çocuğu korumak sosyal devletin görevi olmalıdır.

Evlerde sadece biz yaşamıyoruz. Ancak karantina günlerinde evin temizliğinden yemeğe, okula gitmeyen çocuklarla ilgilenmekten yaşlıların bakımına tüm işler bizim omuzlarımızda. Kadınların ev içindeki görünmeyen emeği katlanarak artıyor. İşe gitmedikleri için evde kalan erkekler ise kendilerini o evlerde misafir hissetmeye meyilli. Bir engeli olmayan herkes zorunlu olan tüm temizlik, bakım gibi işleri eşit biçimde üstlenmelidir! Her fırsatta kadınlarla erkeklerin eşit olmadığını söyleyen yöneticiler bu eşitsizliğin derinleşmesinden sorumludur. Bunun değişmesi de ancak eşitliği önceleyen bir bakış açısının, her türlü iletişim aracıyla, toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmasıyla mümkün.

ALO 183 hattının acil şiddet hattına dönüştürülmesi veya kadına yönelik şiddetle ilgili acil hat oluşturulması gerekiyor. Aynı şekilde ALO 155’in hemen ihbarları alması ve vaktinde müdahale etmesi şart. Çünkü şiddet failleriyle aynı evlerde kalmak zorunda bırakılan kadınların aramak için ikinci bir şansı olmayabilir.

Dünyayı etkisi altına alan salgın hastalığın mücadelesinde kadınların daha fazla şiddet görmesini engelleyen tedbirler alınmalı, ev içinde yaşanan şiddetin önlenmesi için belediyeler dahil sorumlu tüm kamu kurum ve kuruluşları acil koordinasyon birimi oluşturmalı. Artan erkek şiddetine karşı alanda çalışan kadın örgütlerinin de katılımıyla acil önlem planı hazırlanmalı, çünkü korona virüse karşı mücadeleyi ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle değil barış içinde, dayanışmayla kazanabiliriz.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim