Dünkü oturumda gündem dışı bölümde söz alan Alagöz, her yıl binlerce insanın bir kaza yâda hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybettiğini söyledi. Buna karşılık yapılan araştırmalarda ise yaklaşık 80 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1’i kadar olduğunun görüldüğünü kaydeden Alagöz, “Oysaki kan bağışı, kan bekleyen binlerce insanın hayatını kurtarmanın yanısıra bağış yapan kişinin sağlığını da olumlu yönde etkiliyor” dedi.

Kanamalı bir hastada yâda büyük bir ameliyatta 6-8 ünite kana ve 4-5 ünite taze donmuş plazmaya ihtiyaç bulunduğunu belirten Alagöz, konuşmasında şunları dile getirdi:

“Problemli gebelik dönemi geçiren yâda kanamalı hamile bir kadının yaşamını sürdürebilmesi için kan ve kan ürünlerine gereksinim duyar. Hayatları boyunca kan ve kan ürünlerini almak zorunda olan hemofili ve talesemi hastaları sizlerin kan bağışınızı bekliyor. Yenidoğan ve kanın değişmesi için çok taze kana ihtiyacı olan bebekler sizin kanınızı bekliyor. Ağır böbrek hastalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için kan ve kan ürünlerine ihtiyaçları var. Kan, yapılamayan tek ilaçtır. Bir gün siz de kan ve ürünlerine gereksinim duyabilirsiniz. Bağışladığınız her kanla ücretsiz olarak kan grubu tespit edilerek, hepatit B, hepatit C, frengi ve AİDS testleri de yapılmaktadır.”

(Taner ŞİMŞEK) 

Editör: TE Bilisim