Sanığın eşi M.B., “Eşim, bana çocukları vurduğunu söyledi, bir yandan da ağlıyordu. ‘Babaları çocukları uyarsaydı, keşke çocukları vurmasaydım’ diyordu” dedi.
Olay, 12 Mart'ta, Alaca ilçesi İmat köyünde meydana geldi. Köyün eski muhtarı Selfet Başkuş, oğlu Z.E.B. ile aynı okul servisini kullanan Tunç Taşar ve Kaan Hakverdi’yi serviste tabancayla vurarak yaraladı. Taşar ve Hakverdi, kaldırıldıkları Alaca Devlet Hastanesi'nde hayatlarını kaybetti. 
Olayın ardından bir yakınına giderek, 'Ben çocukları vurdum, oğlum size emanet' diyen Başkuş, jandarmaya giderek teslim oldu. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Selfet Başkuş hakkında Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'Çocuğun ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi kasten öldürme' suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.


“OĞLUM EVE ÜSTÜ BAŞI ÇAMUR HALDE GELMİŞTİ”
Selfet Başkuş, tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasında öldürdüğü çocukların, oğlunu taciz ettiğini iddia ederek, yaşanan olay nedeniyle çok pişman olduğunu belirterek, tahliyesin talep etmişti. 18 Ekim’de görülen 2’nci duruşmada ise sanığın eşi M.B. ve oğlu Z.E.B. tanık sıfatıyla ifade verdi. M.B. ve Z.E.B.’nin verdiği ifadeler ortaya çıktı. Sanığın eşi M.B., “Oğlum Z.E.B. bir gün parka oyun oynamaya gitmişti, döndüğünde ise üstü başı çamurdu. ‘Bu ne hal oğlum’ dedim, sonra üstünü başını çıkardım, yıkamak istemiştim, üzerinde kan lekesi vardı. Çocuğuma kan lekesini sordum, bana 3 isim saydı ve bu kişilerin kendisini taciz ettiklerini söyledi. Bu olay olduğunda oğlum 5 yaşındaydı. Bu konuda biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk ve daha sonra şikayetimizi geri çekmiştik. Çünkü tehdit edilmiştik.
“TACİZ” İDDİASI…
Bu yıl yıl ise oğlum 2-3 gün okula gitti. Oğlum olaydan bir gün önce okula gittiğinde Tunç ve Kaan tarafından servis aracında yine rahatsız edilmiş, bir gün sonra da zaten okula gitmedi. Olayın olduğu sabah ise eşim uyanıp damdaki hayvanların yanına gitti, ben de kahvaltı için hazırlık yaptım, bir süre sonra ‘hadi hazırlan seni okuluna göndereyim’ dedim, oğlum ise okula gitmeyeceğini söyledi. 
Bende babasına ‘oğlun okula gitmeyecekmiş’ dedim, o sırada oğlum bir anda yere yığılıp kaldı, ben de oğlumun elini yüzünü su ile yıkadım ve kanepeye yatırdım, o sırada eşim yatak odasına gitti. Ben üstünü çıkartacağını sandım, sonra avluya yöneldi. Eşimin oğlumuzun okula gidemeyeceğini servis sürücüsüne söylemek için gittiğini düşündüm. Sonra eşim, gittiği gibi geldi ve bana çocukları vurduğunu söyledi, bir yandan da ağlıyordu. ‘Babaları çocukları uyarsaydı, keşke çocukları vurmasaydım’ diyordu. Bir süre sonra jandarma eve geldi ve eşim silahını jandarmaya verdi. Biz çocukların ailelerini uyarıyorduk, onlar da bizim çocuklarımız öyle bir şey yapmaz diyorlardı” diye konuştu.
“TACİZ YÜZÜNDEN SERVİSE BİNMEK İSTEMİYORDUM”
Z.E.B. ise ifadesinde, “Ben okuluma servis kullanarak giderdim, Kaan ve Tunç beni taciz ediyorlardı. Taciz olayı 2 kez oldu, tacizlerdin birisi okulun tuvaletinde olmuştu. Okulun servisinde de bana rahat vermiyorlar, orada da taciz ediyorlardı. Ben yaşadıklarımı babama söylemiştim ancak ne zaman söylediğimi hatırlayamıyorum. Tüm bunlar olunca da ben okulun servisine binip okuluma gitmek istemiyordum” dedi.
“ÇOCUĞUM ÇOK ZEKİYDİ”
Duruşmada öldürülen Kaan Hakverdi’nin babası Zafer Hakverdi söz alarak, “İddia edilen tarihlerde benim çocuğum burada yoktu. Biz Selfet Başkuş ile her gün selamlaşırdık, o bana bir gün olsun ‘çocuğun yaramazlık ediyor’ dememiştir. Benim çocuğum çok zeki ve öğretmenleri onu çok severdi” dedi.
“AZMETTİRMEKTEN YARGILANMALIDIR”
Hakverdi ailesinin avukatı Ufuk Sami Hakverdi, “Anne ve oğlunun yönlendirme ile ifade verdikleri sabittir. Tanık olarak dinlenen Z.E.B.,  okulun tuvaletinde ve  okul servisinde  cinsel tacize uğradığını söylemektedir. Her iki ortamda kalabalık yerdir. Hayatın olağan akışına aykırıdır. Biz sanığın eşinin de yargılanmasını istiyoruz. Olay günü ne oldu da eşi, çocukları öldürmeye gitti. Zira olaylar, anlatımlara göre 5 yıl önce gerçekleşmiştir. Tanık ve sanığın olaylardan haberdar olduğunu düşünüyoruz, bu olayla ilgili de azmettiren olarak yargılanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“ÇOCUK BÜYÜK BİR TRAVMA İÇİNDEDİR”
Sanığın avukatı Gürsel Demirtaş ise, “Yaşananların ardından köy yerinin küçük olmasından dolayı olay savcılığa yansıtılmamıştır, son olay okula yansıyınca da şikayet etmek zorunda kalmışlardır. Ancak, yine çocuklarının geleceği üzerinde kaygıya düşünce şikayetten vazgeçilmiştir. Zira köy yeri küçük ve çocuğun geleceği üzerinde etkisi olacaktır, çocuk yaşadığı olaylar sonrası büyük bir travma içindedir” dedi.
“ANNE VE OĞLUNDAN ÇELİŞKİLİ İFADELER…”
Taşar ailesinin avukatı Eşref Kaya ise savunmasında anne ve oğlunun çelişkili ifadeler verdiğini belirterek, “Anne ve oğlu şablon sözler söylemektedir. Olaydan bir gün önce Selfet Başkuş giderek ifadesinden vazgeçmiştir. Ertesi gün ise suçu işlemiştir, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. 
İfadelerin ardından mahkeme, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 15 Kasım 2021 tarihine erteledi.
(Yusuf ÇINAR)
 

Editör: TE Bilisim