1992’de yeni üniversiteler kurulurken, günlerce süren çağrılarımıza rağmen Çorum’un ihmal edilişi karşısında, “Babadan hayır çıkmadı!” manşetiyle tepki göstermiştik.

1995’te Çorum’a kurulacak üniversite Meclis Genel Kurulu’na kadar geldiği halde Komisyon’a geri çekilince de, Oktay Ekşi’nin başyazısı üzerine kaleme aldığımız “Çorum, hep Demirel’in azizliğine uğradı” başlıklı yazımız, 15 Temmuz 1995 tarihli Hürriyet’te, Yalçın Bayer’in “Yeter Söz Milletin” köşesinde yayınlanmıştı.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Çorum’a karşı hayırsız, vefasız” gibi eleştirilerimizin de yer aldığı yazıya çok içerlemiş, Çorum’a yaptığı bütün yatırımların dökümünü çıkararak, “Bunlar gökten zembille inmedi” diye uzun bir cevap vermişti.

Biz ise, 23 Temmuz 1995’teki ikinci yazımızda, yapılan hizmetleri inkâr etmediğimizi belirttikten sonra, “Rahmetli Menderes’in çimento fabrikası, rahmetli Özal’ın şeker fabrikası var…Sizin Çorum’da hangi büyük eseriniz var?” diyerek, -medyaya göre- ikinci golü atıp 2-1 galip duruma geçmiştik. Ama, engin bir hoşgörü sahibi olan rahmetli Demirel’le birkaç ay sonra da barışmıştık.

2018 yılının ilk gününde, 23 yıl önceki bu polemiği neden hatırlatıyoruz? Rutin devlet yatırımlarının, devlet adamlarına ve politikacılara “o kentin tarihine geçme” şansı sağlayamadığı gerçeğini hatırlatmak için…

Şu dönemde Çorum’un tarihine adı yazılacak insan da, “havalimanı” ve “hızlı tren” gibi kentin kaderini değiştirecek yatırımları gerçekleştirecek insandır. 2018’e girerken Çorumluların öncelikli beklentisi budur.

Yakın gelecekte 500 bin nüfusu hedef almış bir Çorum’un “büyüme stratejisi” içinde, hava ve demiryolu ulaşımı gerçekten en ön sırayı almaktadır. Çünkü, son yıllarda duraksamış “sanayileşme” hamlesinin sürdürülebilirliği de, zamanla yarışan yerli-yabancı sanayici ve işadamına, anında ve konforlu biçimde ulaşım fırsatını yaratmaktan geçmektedir.