12 Eylül faşizminin öncesi Kahramanmaraş’ta ve Çorum’da faşist güruhlar eliyle gerçekleştirilen katliamların devamının Sivas’ta da denendiğini belirten Yaşar, “Orada yakılan yalnızca masum insanlar değildi. Orada katledilen adaletti, çağdaşlıktı, bağımsızlıktı, özgürlüktü. Orada katledilen aslında insanlıktı” dedi.

Aradan geçen 26 yılda katliamın sorumlularının baştan savma bir şekilde yargılandığını, göz önünde olan birkaç kişinin cezalandırıldığını ancak esas olan katliamın yöneticileri ve siyasi iradenin rolünün göz ardı edildiğini belirten İlhan Yaşar, bazı demokratik kitle örgütlerinin "İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz" talebiyle açtığı davada, “Zamanaşımı kararı” verilmesini dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” diyerek değerlendirdiğini ve ve açıkça taraf olduğunu ilan ettiğini söyledi.

İlhan Yaşar, yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi:

“Ellerini kollarını sallaya sallaya gezen katiller, devlet eliyle ödüllendirilmiş, Sivas davasında katliamcıları savunanlar milletvekili, bakan olmuşlardır. Unutulmamalıdır ki, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı olamaz.

Ülkemizde Sivas katliamını yaratan koşulların henüz ortadan kalkmaması, Sivas olaylarından gerekli dersin çıkarılamadığını göstermektedir. Türkiye’de hala inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmaktadır. Bugün bile hala çeşitli illerde Alevilerin evlerinin işaretlendiğine tanık olmaktayız.

Eğitim-İş olarak diyoruz ki: Laik ve çağdaş Atatürk Cumhuriyeti için tehdit oluşturan emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri, halkımızın Cumhuriyet değerleriyle bütünleşmiş olması sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Toplumsal barışı tehdit eden saldırı ve katliamlar, bu güzel coğrafyada barış ve kardeşlik içinde yaşama isteğini asla kıramayacaktır.

Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız!”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim