MHP Osmancık İlçe Başkanı yaptığı açıklamada şu görüşleri aktardı:
“AB Komisyonunun hazırladığı Türkiye İlerleme Raporu’nda hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin bazı düzenlemelerin Avrupa standartlarına uygun olmadığı ifade edilmektedir. HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasının endişe verici bir konu olduğu vurgulanmıştır. İlerleme Raporu, Güneydoğu’daki sözde sorunun ancak siyasi süreç yoluyla çözülebileceğine temas etmiştir. Avrupa zihniyetinin aklı hala çözüm sürecinde kalmıştır. AB klasik ve şablon ezberlerinden kopamamıştır.
İlerleme Raporu’nda; yargı bağımsızlığı konusundaki kötüleşmeye, ifade özgürlüğündeki gerilemeye dikkat çekilmiştir. Gazetecilerin tutuklanması, çok sayıda medya kuruluşunun kapatılması eleştirilmiştir.
İlerleme Raporu’nu hazırlayanlar lütfetmişler ve Türkiye’nin terör eylemleri karşısında kendini savunma hakkı olduğunu kabul etmişlerdir. Ancak buna da bir kısıt getirilmesini dayatarak orantılı olması gerektiğini talep etmişlerdir.
Türkiye’nin Terörle Mücadele Kanunu’nun kapsam ve tanımı bakımından Avrupa müktesebatı ile uyumlu olmadığı ve uygulanmasının ciddi kaygılara yol açtığı iddia edilmiştir. Yani zımnen Terörle Mücadele Kanunu’nun tadil veya tasfiye edilmesi istenmiştir.
AB’nin terörle mücadelemizi engelleme çabaları ahlâken ve hukuken oldukça sorunludur. Vize serbestisi sağlanabilmesi için Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılması dâhil eksik 7 kriter tespiti yapanların, kim ya da kimlerin değirmenine su taşıdığı belli ve ortadadır.
Açıkça, serbest dolaşım için terörle mücadeleden taviz verelim istiyorlar. PKK’nın Brüksel lobisi, İlerleme Raporu’yla bunu istemektedir. Türkiye’nin buna evet demesi, normal karşılaması her şeyden önce dökülen şehit kanlarına haksızlık ve nankörlüktür.
AB yöneticilerinin müzakereleri askıya alma tehditlerini bu çerçevede ele almak lazımdır. Elbette AB’nin sistematik gözdağlarına eyvallah edecek hâlimiz yoktur. AB, seçeneksiz ve mecbur olduğumuz bir oluşum değildir.
Türkiye, başkent Ankara merkezli bir bölge ve dünya perspektifiyle, gerekirse kendi yağında kavrulacak, gerekirse kendi ayakları üstünde duracak, sonuç itibarıyla kimseye el avuç açmayacaktır. Bu güç Türkiye’de vardır. Bu kudret Türk milletinin öz ve kök değerlerinde paha biçilmez bir cevher gibi durmaktadır.
Yeter ki görmesini bilelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin, yarım asra yaklaşan AB sürecinde tenkide uğrayıp aşağılanmadığı tek bir günü olmamıştır. Biz milli kaderimizi ipotekli bir kazanca hiçbir zaman değişmeyiz. Biz Türkiye’yiz, büyük ve yenilmez Türk milletiyiz.
Türkiye’yi ekonomik yaptırımla tehdit eden Avrupa Parlamentosu Başkanı’na da bu hakikatleri hatırlatıyoruz. Haddini ve hududunu bilmeye bu vesileyle davet ediyoruz.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim