“Türk milleti olarak bir ve bütün olduğumuzu bir kere daha dost düşman herkese haykırmak için, Toplumun her alanında adalet talebimizi duyurmak için, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü, adına yakışır bir şekilde kutlamak için, çalışma hayatının sorunlarını gündeme taşımak için,

Türkiye Kamu-Sen 1 Mayıs'ta Samsun'da” diyen Selim Aydın, Türkiye Kamu-Sen olarak yalnızca kamu görevlileri için değil, işçileri, işsizleri, emeklileri, gençleri için Hak yolunda mücadele verdiklerini belirtti.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, çalışanların haklarının korunup geliştirilmesi yolunda 27 yıldır millet ve vatan aşkıyla yürütülen mücadeleyi milli değerlerden feyz alarak, Devleti bütün çıkarların üstünde tutarak yürüteceklerine dair kararlılıklarını bir kez daha haykırmak için Samsun'da olacaklarını belirten Aydın, “Çalışanın hakkını alması için verdiğimiz mücadelede, sesimizin daha gür çıkması, sorunlarımızın gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının bulunması konusunda 1 Mayıs’ın bizler için taşıdığı anlam ve değer son derece büyüktür. Ülkenin toplam gelirinden, herkesin adil miktarda pay alamaması, paylaşım sırasında belli grup ya da kişilerin kollanması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olmaktadır. Haksız kazanç ve yersiz zenginleşmenin sonucunda; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan bir toplum ortaya çıkar. Hiçbirimiz çalıştığı, çabaladığı halde yoksul olmak istemeyiz. Kimsenin emeğinin sömürülmesine göz yumamayız. Bu noktada ortak çıkarlarımızı korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapmamız zorunlu hale gelir. Biz; sendikacılığı maaş pazarlığından çok, haksızlığa karşı verilen mücadelenin bir aracı olarak görüyoruz. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek haksızlıklar karşısında seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğine inanıyoruz.

İşçisiyle, memuruyla, işsizi ve emeklisiyle hep birlikte büyümesine katkıda bulunduğumuz milli gelirin hakça paylaşılması, sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilmesi ancak adaletsizliğe “dur” diyen bireyler ve kurumların çoğalmasıyla mümkün olacaktır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim