Kadınlara hak ettiği değeri vermenin ve haklarının gasp edilmesini önlemenin yolunun Batı’yı taklit etmekten ve Batı kültürünün dayatmalarını uygulamaktan geçmediğini belirten Taş, “Kendi medeniyetimizin, inancımızın değerlerine sarılmaktan geçer” dedi.
Yayınladığı mesajda; huzurun, mutluluğun ve geleceğimizin teminatı olan kadınların sadece “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” ile anılmasının son derece yetersiz olduğunu söyleyen Taş, şunları bildirdi:
“Ahlaki ve manevi iklimimizin sac ayaklarından olan fedakâr ve cefakâr kadınlarımız her türlü olumsuzluk ve zorluklara rağmen, ahlaki ve manevi açıdan sağlıklı nesiller yetiştirme ve geleceğimizi şekillendirmede çok kritik bir rol üstlenmektedirler. Mutlu, huzurlu, ahlaki ve manevi kalitesi yüksek, ilim ve irfan sahibi kadın, aynı özelliklere sahip nesillerin yetişmesi demektir. Kadını  anmak, anlamak ve hak ettiği gerçek değeri vermek için yılda bir gün değil, yılın tüm günleri bile az gelir. 
Her yeni günün dünü arattığı, aidiyet, sadakat ve merhamet duygularının köreldiği, sevginin her geçen gün azaldığı bugünün dünyasında, tüm bu hasletlerin teminatı olan kadının hak ettiği gerçek değere kavuşmasını sağlamak için, manevi dünyamızın iklimi ile toplumumuzu yeniden birbirleriyle mecz etmek hepimizin öncelikli görevidir. Bu vesileyle, başta ülkemizin kadınları olmak üzere, tüm Dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutlar, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dilerim.” (Haber Merkezi)
 

Editör: TE Bilisim