Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Belediye Meclis Üyesi Nazik Bulut, kadınlara ve çocuklara yönelik yapılan şiddet ve istismarın her geçen gün arttığına dikkati çekerek, 2019 yılında bugüne kadar öldürülen kadın sayısının 300’ü geçtiğini, kadınların fiziksel şiddete maruz kaldığını, tacize, tecavüze uğradığını kaydetti.

‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ nedeniyle bir açıklama yapan Nazik Bulut, kadını, çocuğu, yaşlıları korumanın ve güvence altına almanın siyaset üstü bir konu olduğunu vurguladı.

Bulut, “Kadınlarımız, bugün ve her gün daha güvenli bir dünyada insan onuruna yakışır, şiddetten uzak ve eşit bir hayat hak ediyor. Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir” dedi.

Nazik Bulut’un açıklaması şu şekilde:

“1999 yılında BM Genel Kurulu kararı ile, kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla ilan edilen ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ olarak anılmaktadır.

Ülkemizde ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda yapılacak çalışmalar ve yasal düzenlemeler kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve geleceğimiz olan çocuklarımızı koruma önceliğini taşımalıdır. Bu, her şeyden önce çözüm bekleyen siyaset üstü bir konudur. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik yapılan şiddet ve istismar her geçen gün artmaktadır. Bugün itibariyle 2019 yılında öldürülen kadın sayısı 300’leri aşmıştır. Kadınlarımız fiziksel şiddete maruz kalmakta, tacize, tecavüze uğramaktadır.

“Boşanmak istedi, evlilik teklifini kabul etmedi, sevgili olmak istemedi” gibi ucuz bahanelerle en yakınları tarafından, çoğu zaman da devlet koruması altındayken hayattan koparılmaktadırlar. Kadınlar en çok eşleri ve yakınları tarafından canice öldürülmektedir. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda izlenen devlet politikaları yetersiz kalmakta, her geçen gün sayısı giderek artan kadın cinayetlerinin önüne geçilememektedir. Günden güne öldürülen kadınların sayısı artmaktadır.

Özellikle de ekonomik krizin giderek derinleştiği şu günlerde yoksulluk kıskacındaki kadınlar şiddete maruz kalmakta ve kadınlar ekonomik krizin bedelini hayatlarıyla ödemektedir. Ekonomik krizin neden olduğu işsizlik her geçen gün yapılan zamlar, sosyal dengenin bozulmasına sebep olmakta ve beraberinde şiddeti beslemektedir. Kadın ve erkelerin eşit olmadığı konusunda yapılan söylemler ve oluşturulan olumsuz algılar kadınlarımıza işsizlik, yolsuzluk, şiddet ve ölüm olarak geri dönmektedir.

Kadına yönelik şiddet ister özel alanında, isterse kamusal alanda yani dışarıda, iş yerinde, sokakta, parkta cinsel, psikolojik, sosyal, ekonomik anlamda uygulanan acı, ızdırap veren küçük düşürücü konuma sokan bir eylem bütünü olarak değerlendirilmelidir. Kadınlar sadece fiziksel şiddeti şiddet olarak bilmektedirler. Yani uygulanan şiddetin türü ne olursa olsun karşısındaki uygulanan kişiye acı veriyorsa, üzüntü veriyorsa, özgürlüğüne kısıtlılık getiriyorsa, bağımsız davranmasını engelliyorsa, bunların hepsi şiddet olarak nitelendirilmeli ve yasal düzenlemeler buna göre yapılıp, devlet tarafından şiddeti azaltan tedbirler ve önlemler acilen alınmalıdır.

Kadınlarımız, bugün ve her gün daha güvenli bir dünyada insan onuruna yakışır, şiddetten uzak ve eşit bir hayat hak ediyor. Unutmayalım ki, ‘Kadına Yönelik Şiddet İnsanlığa İhanettir’. Kadınlarımızın yani geleceği şekillendiren insanların daha adil, huzurlu, güvenli ve barışçıl bir dünyada yaşayabilmesi ümidiyle...” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim