“Ülkemizin, çağdaş toplumlar düzeyine çıkabilmesinin önceliklerinden birisi, hiç kuşkusuz toplumsal, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda, kadın ve erkeğin aldıkları sorumlulukların ve kazandıkları kimliklerin eşitliğe dayanarak oluşmasıdır. Ancak böyle toplumlarda ailenin bütünlüğü, çocuklarının sağlıklı eğitilmeleri, toplumsal bağların sıkı olması, sorunların diyalogla çözülmesi, kadın ve erkeğin hayatı birlikte omuzlamaları ile mümkün olacaktır. Günümüzde gelişmiş toplumlar kadınlarımıza gerekli önemi ve desteği göstermiş yaşamın her alanında söz sahibi olabilmesi için yasalar dâhil tüm kuralları ona göre düzenlemeye başlamışlardır. Ülkemizde ise yaşanan gelişmeler kadın hakları konusunda daha yapacak çok şeylerimizin olduğunu göstermektedir.

Günümüzde ne yazık ki; her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerine uğruyor. Gerek ev içinde gerekse kamusal alanda kadına karşı şiddet ortadan kaldırılmamıştır. Ülkemizde de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri oranı yükselmiş, Neredeyse her gün bir kadın cinayeti, taciz ve tecavüz haberleri ile güne başlamaktayız

Gerek iş hayatında, gerek politikada ve gerekse sosyal hayatımızda kadınlarımıza daha fazla ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir. Bu anlamda kadın istihdamın artırılması, kadınların ekonomik özgürlüklerine kavuşması ve kadınlarımızın özgürce bir yaşam sürmesi için ülkeyi yönetenlere ve bizlere de önemli sorumluluklar düşmektedir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günüdür.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim