Başkan Özkan açıklamasında, alınan tedbir ve önlemler sonucunda kaçak tütün satışının 2019 yılında yüzde 2,5 seviyesine kadar düşürüldüğünü söyledi. 
Kaçak oranının bugünkü seviyesinde devam etmesi durumunda aradaki farkın devletin kasasına yıllık yaklaşık 5 milyar TL ek vergi olarak yansıyacağını ifade eden Özkan Şanal, yine de alınan tüm önlemlere rağmen kaçak tütün ve dolu makaron satışının bakkal esnafını zorladığını kaydetti. 
Oda Başkanı Özkan Şanal, “Ülkemiz özellikle 2009 yılından itibaren önemli oranda yasadışı sigara ticareti ile karşı karşıya kalmıştır. Bu oran 2014 yılına kadar yükselerek yüzde 20,7 seviyesine ulaştıktan sonra devletimizin kararlı mücadelesi sonucu atılan adımlarla 2019 yılında yüzde 2,5 seviyesine kadar düşürüldü. Böylece kaçak sigara ticaretinden kaynaklanan vergi kaybı önemli oranda geriledi. Kaçak oranının bugünkü seviyesinde devam etmesi durumunda, aradaki fark devletin kasasına yıllık yaklaşık 5 milyar lira ek vergi olarak yansıyacak" dedi. 
Kaçak sigara oranındaki düşüş ile birlikte yasa dışı açık tütün satışında ve özellikle büyük şehirlerde söz konusu satışı yapan satış noktalarında büyük artış yaşandığını kaydeden Şanal, "Saha gözlemlerine dayanan verilere göre yasadışı açık tütün satışı yapan yer sayısı 2016 yılında 6000 iken, bu sayı 2018 yılında 15 bine kadar çıktı. Bu konuda en önde olan iller Adıyaman ve Malatya’dır. Devletimiz de bu konuyla ilgili çok önemli bir adım attı ve Kasım 2017’de çıkarılan yeni düzenlemelerle sadece idari yaptırıma tabi tutulan yasa dışı açık tütün satışına caydırıcı cezalar getirdi. Bu doğrultuda yasa dışı sarmalık kıyılmış tütün ve doldurulmuş makaron satışına 5607 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası getirildi. Bunun yanı sıra ülke genelinde gerçekleştirilen ‘Duman’ operasyonlarıyla da yasa dışı açık tütün satan noktalara baskınlar düzenlendi. Bu uygulamalar kısa sürede etkisini hissettirdi ve son verilere göre yasa dışı açık tütün satışı yapan nokta sayısı 10 bin 500’e geriledi" şeklinde konuştu. 
Oluşan yüksek vergi kaybıyla beraber; yasa dışı sarmalık kıyılmış tütün ve dolu makaron ticaretinin topluma olumsuz etkilerine dikkat çeken Özkan Şanal, "Sigaranın zararlarıyla mücadele eden düzenlemeleri etkisiz hale getirmesi, 18 yaşından küçüklerin denetimsiz ve kolay ulaşımı, her türlü yasa dışı faaliyete finansman sağlayabilmesi, 150 binden fazla bakkal esnafının gelirleri üzerindeki olumsuz etkisi, bakkal ve bayi esnafının ticaretini tehdit etmesi, hem kaçak sigara hem de sarmalık kıyılmış tütün ticaretinin bu olumsuz etkileriyle etkin mücadele için bazı tedbirler şöyle sıralanabilir. Kaçak sarmalık kıyılmış tütün ve doldurulmuş makaron ticareti ile mücadeleyi 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamına sokan caydırıcı cezaların uygulanması 2 kere ertelenerek Temmuz 2020 tarihine bırakılmıştır; bu cezaların bir an önce uygulanmaya başlaması için gerekli adımların atılmalıdır. 5607’nin kaçakçılık suçlarının düzenlendiği 3. madde 18. bendine tütün mamullerinden sonra gelmek üzere ‘makaron, doldurulmuş makaron’ ifadesinin eklenmesi. Bu sayede bu ürünlerde de ambalajda bandrol vs. işaret bulunmuyorsa, ürünleri bulunduran, nakleden, satışa arz eden ve satan, bu özellikleri bilerek ve ticari amaçla satın alan kişilerin kaçak sigara ticaretinde olduğu gibi 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması sağlanabilir. Ayrıca Haziran 2014’de TAPDK tarafından yayınlanan Makaron Üretimi ve Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile Makaron satışının yasal sarmalık kıyılmış tütünden bağımsız ve ayrı satılmasına izin verilmişti. İlgili yönetmelikte değişiklik yapılarak boş makaronların daha önceden olduğu gibi bandrollü yasal sarmalık kıyılmış tütünle birlikte satılmasının zorunlu hale getirilmesi ve sınırlarda ve satış noktalarında alınan tedbirlerin artırılması ve kolluk kuvvetleri nezdinde bu konuya öncelik verilmesi ile 2017 yılında yapılmaya başlanan yurt çapındaki Duman operasyonlarına devam edilmesi temin edilebilir" ifadelerini kullandı. 

Editör: TE Bilisim