Devlet Tiyatrosu Salonu’nda 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 101. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma programında konuşan Gök, Çanakkale’nin Türk ulusunun şaşmaz kanıtı olduğunun altını çizdi.
Gök, “Et ve kemiğin çeliğe üstün geldiği gündür. Bugün ölürken dirilenlerin öldü zannedilen ama hiç ölmeyen ve ölmeyecek olanların günüdür. Bugün asker ocağına şenlik ve coşkuyla gönderdiği evladını, tertemiz alnından öperek son yolculuğuna uğurlayan aziz şehit anaları, babaları, eşleri ve çocukları için gurur günüdür. Çanakkale’de Yemen’de Sarıkamış’ta yaşananlar ne bir masal ne de sıradan bir toprak kavgasıdır. Harp tarihinde eşi benzeri görülmeyen Çanakkale Savaşları ile kan deryasında boğulmak istenen çelik namluların hedefindeki ateşle yakılmaya çalışılan Anadolu insanıdır” dedi.
Gök, konuşmasında şunları söyledi:
“Ayşeler, Fatmalar, Zehralar ya bağrında tutuşturulan ateşi, kınalı kuzularının koç yiğitlerinin kanıyla söndürecek ya da vatan gidecek bayrak gidecek namus gidecekti. Onlar birincisini seçti. Çanakkale’de harp başlamış sözünü duyan Anadolu kadını yavrusunu genç gelinler ise eşlerini elini saçını kınalayıp Gelibolu’ya gönderdi. Bugün bayrak ve vatan için kutsal nöbet sırası bizdedir. Bizler de gücümüzü sizlerden alıyor ve sizlere layık olmaya çalışıyoruz. Bizlere bıraktığınız anne, baba, eş ve çocuklarınız gözümüz gibi bakmakla mükellef mukaddes emanetlerinizdir.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim