Pandemi öncesinde dünyanın birçok yerinde işçi ve emekçilerin önemli mücadelesinin olduğunu anımsatan Doğan, bu mücadelelerin tekrar başladığını dile getirdi.
AKP’nin baskıcı rejimi karşısında her türlü hak alma eyleminin yasaklandığını buna rağmen işçilerin, kadınların ve gençlerin sesini duyurmak için mücadele ettiğini vurgulayan Doğan, “Gençleri 25 yaşına kadar sigorta hakkında mahrum ederek ‘kıdem tazminatını öyle alamazsam böyle alırım’ diyen AKP, insanların pandemi nedeniyle can derdine düştüğü şu günlerde işçiler aleyhine yasa çıkarmak için canla başla çalışıyor” dedi.
Türkiye’nin işsizlik ve yoksulluğun giderek arttığı bir ülke haline geldiğini kaydeden Doğan, “İşçiler ücretsiz izne çıkarılarak veya kısa çalışma ödeneği altında adeta yoksulluğa itiliyor. ‘Evine ekmek götüremeyen var mı?’ diye soran bir iktidarın artık devam etmesi mümkün değil. Nereye gitsek, kime gitsek hep ‘ah’ işitiyoruz. Artık AKP’ye oy verenler bile ‘açız’ diyor” ifadelerini kullandı.
İşçilerin durumunun pandemi dönemi ile birlikte daha da ağırlaştığını, kadınların, gençlerin yaşadığı sorunların daha fazla arttığını, sağlıkta ve eğitimdeki eşitsizliğin net bir şekilde görüldüğünü söyleyen Doğan, ekonomik kriz ve pandemi döneminde iki sınıfın karşı karşıya geldiğini dile getirdi. Doğan, “Bir tarafta ‘ne olursa olsun çarklar dönsün’ diyenler, bir tarafta her koşul altında zora sürülen emekçiler var” dedi.
Bugüne kadar seçimle işbaşına gelen hükümetlerin emekçilerin ve yoksul halkın hiçbir sorununa çözüm üretemediğini kaydeden Doğan, “Tek adam rejimini savunanlar ve bunun karşısında güçlendirilmiş parlamenter rejimi savunanlar var. Halkımız bu iki seçerek arasına sıkıştırılmak isteniyor. Oysa 3’üncü bir seçenek var. Halk demokrasisinin, halk iktidarının mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz. EMEP olarak bunun için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim