İslam’ın öğrettiği ilkelerin insanları yönlendirmesi gerektiğini ve güven ortamının sağlanması gerektiğini belirten Çolak, “Sokaklarda, işyerlerinde kameralar bulunuyor buna neden gerek duyuluyor. Güvenilmeyen bir toplum haline mi geldik” dedi.

 Toplumun iyi eğitilmesi durumunda korumaya da gerek olmayacağını anlatan Çolak, Müslüman kelimesinin teslim olan, mümin kelimesinin ise güvenile kişi anlamına geldiğini vurguladı.

Dine olan güvenin giderek sarsıldığını vurgulayan Prof.Dr. Abdullah Çolak, insanların tek başına namaz kılması ile cemaatle kılması arasında dahi fark bulunduğunu, müminlerin güven kavramını yıkma hakkına sahip olmadığını söyledi.

İslam dininin ayrımcılık yapmadığını, belirten Çolak, “Allah’ın kulu Peygamberin ümmetiyiz ama dünyada ırklar üzerinden savaşlar yapıldı. Kimse elinde olmayan bir özellikten dolayı övünemez. Biz Müslümanlar ırk gözetmeksizin yardım ediyoruz. İslam ülkeleri terörle ezdeşleştirilerek anlatılıyor ancak İslam’ın terörle alakası yoktur. İslam adına etrafı tarumar edenler olabilir ancak bunların da İslam’dan haberi yok demektir.

Bizim dinimizde savaşın bile ahlakı vardır. Kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yani sivil insanlara dokunulmaz. Şimdiki savaşlarda ise sivil ya da asker ayrımı yapılmadan insanlar öldürülüyor. Özü ve sözü bir bir toplum oluşturmamız gerekiyor” dedi.

(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim