Gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Saatcı, “İş güvencesinin olmadığı, insan onuruyla, saygın iş anlayışıyla bağdaşmayan çalışma şartlarının, mali ve sosyal hak eksikliklerinin bulunduğu istihdam türlerinin kamu hizmeti sunma yükümlülüğü ile bağdaşmadığını sürekli dile getiriyoruz.
4/B ve 4/C statüsündeki personelin kadroya geçirilmesine yönelik düzenleme ve uygulamanın sonuca ulaşmasını sağlayacak çalışmaların artık sonuca evrilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Siyaset kurumunun, siyasi iktidarın artık sonucun son halkasını tamamlaması, ilgili kanun tasarısını hazırlayıp Meclise sunması gerekiyor. Bu noktadaki girişimlerimiz de sürüyor” dedi.
Hükümetin 657 sayılı kanununda değişikliğe gidebileceği yönündeki açıklamaları değerlendiren Saatcı, “Geçmişten beri 657 sayılı kanunda değişikliğe ihtiyaç var ama yapılacak değişiklik reform değil restorasyon perspektifiyle yapılmalı. Kariyer ve liyakati gerçekten sisteme oturtalım. Sadakat ve güven ilişkisini, iş güvencesi temelinde yeniden şekillendirelim. Ek gösterge adaletsizliğini, kadro ve derece sistemini, ücret-emek ilişkisini insan onuru odağında, emeğin hakkını vermek amacıyla yeniden şekillendirelim. Kamu görevlilerinin sosyal güvenlik haklarını, sosyal yardım haklarını büyüyen Türkiye, gelişen Türkiye, vizyon yükselten Türkiye gerçeği üzerinden yeniden düzenleyelim” ifadesini kullandı.
Kamuda iş güvencesine dokunulacağı yönündeki tartışmalara da değinen Saatcı, “FETÖ’nün yapılandığı kurumların büyük bölümünde iş güvencesinin esnek veya olmadığı, iş güvencesinin milletin ve devletin bekasının garantör değerlerden biridir. Eğer iş güvencesi olmasaydı, 7 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta bir direncin oluşması, 15 Temmuz’da darbe teşebbüsünü bertaraf edecek bir dirayetin oluşması mümkün olmazdı. Zira FETÖ, darbe yapmaya gerek kalmadan, devleti bütün erkleriyle ele geçirirdi” dedi.
Memur-Sen’in normalleşme için “Çalışma hayatı gündemine dönülmeli” çağrısının “bir sıkıntı var” ifadesi olarak değil “sıkıntıları birlikte ve normalleşerek aşarız” iradesi olarak görmenin ve değerlendirmenin daha doğru olacağını kaydeden Saatcı, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Mevcut olağanüstü halin öncekilerden farkı, milletin yaşantısına değil devletin işleyişine yönelik olmasıdır. Görevden alınma, ihraç ve iade gibi süreç ve uygulamaların hiç olmadığı kadar gündemi meşgul ettiği bir süreçteyiz. Ama yine de FETÖ’ye yönelik tedbirlerin alınması yanında, FETÖ ile mücadele alanı dışında kalan kesimlere ilişkin teklif ve taleplerin değerlendirilmesi, beklentileri karşılayacak adımların da atılması gerekiyor. Çalışma hayatının mevcut sorunlarının çözümüne, gelecek vizyonuna yönelik çalışmaları yürütebilecek bir kapasiteye ve donanıma sahibiz. Bu yüzden normalleşmeyi, bir tercih olarak değil zorunluluk olarak değerlendiriyoruz.”
(Haber Merkezi)
 
Editör: TE Bilisim