Çorumlu mesut ve müreffeh, şükür hiçbir ihtiyacı da yok!” başlıklı yazısını hatırlatan Meltem Danışman Çınar’a, “İroni yaptım, Çorum’un sorunları ve talepleri ile ilgili mücadelemi elbette sonuna kadar sürdüreceğim.” dedi.
Umut Radyo’da Meltem Danışman Çınar’la birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında, bir kez daha Çorum’un “üvey evlat” muamelesi gördüğü iddiasını dile getiren Mehmet Yolyapar, “Gerçekten Çorum’un hakkı yeniyor ve ben Çorum’un bir evladı olarak buna tahammül edemiyorum. Haftada bir uçak dolduramayacak yerlere havalimanı yapılırken, 1 milyar 541 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşmış, ‘sanayi kenti’ adayı Çorum’un yarım kalmış havalimanının tamamlanmayışını anlamakta güçlük çekiyorum.” ifadesini kullandı.
Yolyapar, Meltem Danışman Çınar’ın “Z Kuşağı” ile ilgili sorusunu yanıtlarken de, kuşaklar arasında çatışmanın kaçınılmaz olduğunu, hatta yerine göre arada uçurumlar oluştuğunu, bunun temelinde de, yeni kuşakları anlama konusunda gereken çabanın gösterilmeyişinin yattığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gezi olaylarında, çevre ve yeşil duyarlılığı ile tepkilerini sergilemeye çalışan gençleri anlamamakta ısrar edenler oldu. Hatta bu eylemleri çığırından çıkarıp provokatörlere fırsat yaratma hatasına düşüldü. Genç kuşakları anlamama adına, buna benzer çok örnekler var. Oysa, kendi ezberimizi bir yana bırakıp yeni kuşaklara sevgiyle, sevecenlikle yaklaşmak zorundayız. Ben bunu, büyük oranda yapabildiğimi düşünüyorum. Duvarlarımı yıkarak Z Kuşağı’nı anlamaya çalışıyorum. Gazetede ‘en eski, ama en yenilikçi’ olma iddiamızı da bu yüzden sık sık dile getiriyorum.”
Baroların yapısını değiştirecek yasa değişikliği çalışmalarına ilişkin görüşlerini açıklarken, geçmişte çalışma hayatında “sarı sendika” örneklerine pek sık rastlandığını hatırlatan ve “sarı baro” kaygısını dile getiren Yolyapar, yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplanmasına, bir de yargının ‘savunma’ ayağının eklenmesi durumunda, demokrasiden bahsetmenin mümkün olamayacağını söyledi.
Meltem Danışman Çınar, Kadeş Barış Meydanı’nda bulunan binaların kütüphane olarak değerlendirileceği yolundaki bilgiyi hatırlattı. Duayen gazeteci Mehmet Yolyapar ise, bu meydanın açılması için de, ‘Kadeş’ adının verilmesi için de çok büyük çaba verdiğini hatırlatarak, “Meydan, gelecek kuşaklara bırakacağımız en güzel miraslardan biri oldu. Meydanı açan Muzaffer Külcü’ye de, Kadeş isminin verilmesini sağlayan Halil İbrahim Aşgın’a da şükran duyuyorum. Yalnız, yapılan o binalar çok çirkin. Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, hiç olmazsa cephe kaplamalarının mutlaka yenilenmesi ve güzel bir görünüme kavuşturulması şart.” diye konuştu.
Yolyapar, Kale içinde başlayacak yıkımla ilgili soru üzerine de şöyle konuştu: “Kale’nin sosyal ve kültürel yaşamımıza, turizmimize kazandırılması çok önemli bir gelişme. Çorum’a gelen konuklarımızı, kent içinde götürecek yer bulamıyoruz. Velipaşa Hanı’nın restorasyonu ve Kale içi düzenlemesi bittiğinde, iki güzel yer kazanmış olacağız. Çorum’da sosyal ve kültürel yaşamı canlandıracak daha başka mekânlara da ihtiyaç var. Çorum’un nitelikli göç alamamasında veya nitelikli insanların sıkıldıkları, aradıklarını bulamadıkları için Çorum’u terketmek istemesinde, bu eksikliğin çok ciddi payı var.”
