Danışman öğretmen seçiminde 10 yıl hizmet süresi yanında bir takım hukuksal dayanağı olmayan ve objektif ölçülere dayanmayan kriterlerin belirtildiğini kaydeden Yaşar, “Belirtilen yazı doğrultusunda okullardan bilgi istenmiş fakat çoğu okul idarecisi duyuru yapmadan listeler oluşturarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirmiştir. Çünkü hala birçok öğretmen okullardan böyle bir yazının gidip gitmediğinden habersizdir.
Uygulamalardaki aksaklıklar ve Bakanlık yazısında belirtilen hukuki bir dayanağı olmayan kriter veya kriterlere dikkat çekmek, düzeltilmesini sağlamak amacı ile sendikamız Eğitim İş Genel Merkezi tarafından 09.01.2016 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bir yazı yazılmış eksikliklerin düzeltilmesi istenmiştir. Fakat bakanlık yetkilileri bu konuda hiçbir şey yapmamıştır” dedi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “hizmet içi eğitim kursları” çerçevesinde, 22-23 Şubat 2016 tarihlerinde katılacakları nasıl belirlediği, amacı vb anlaşılmaz bir biçimde “aday öğretmen yetiştirme süreci danışman öğretmen eğitim semineri” düzenlediğini kaydeden Yaşar, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Konuyla ilgili çalışmaların yapılması için yazı 30.12.2015 tarihinde gelmesine rağmen, adeta duruma itiraz olma olasılığını engellemek amacı ile kursa katılacak öğretmenler kursa bir gün kala sms yolu ile haberdar edilmiştir. Kursa katılım için kursun amacına uygun öngörülen ölçüler bilinmemektedir. Kursa katılmak isteyecek olanların talebi alınmamıştır.
Kısaca Milli Eğitim Müdürlüğü “ben yaptım oldu” anlayış ve tutarsızlığı ile yönetilmektedir. Eğitim kurumları bu şekilde, plansız, özensiz, keyfiyetle yönetilemez, yönetilmemelidir. Milli Eğitim Müdürlüğü, kendisinin hukuka uymak zorunda olduğunu, eğitim-öğretimin planlı-programlı, bir düzen içerisinde ve adaletle yönetilmesi gerektiğini unutmamalıdır. Milli Eğitim bir sendikanın yönlendirmeleri ile yönetilemez.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim