Devlet Tiyatro Salonu’nda düzenlenen ve ilginin bir hayli yoğun olduğu konser öncesi Genel Başkan Feray Aytekin Aydoğan bir konuşma yaptı.

Geceye katılan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan da sendika olarak sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdiği konuşmasında bilimsel, laik ve kamusal eğitim mücadelesine vurgu yaptı.

Encümen-İ Muallim, TÖS ve TÖB DER’in başlattığı mücadele geleneğinin mirasçısı olan Eğitim Sen’in Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu dile getiren Aydoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dayanışmayı, mücadeleyi yine ilmek ilmek örenler, şu anda bu salonda ve daha bulunduğumuz her yerde onbinleriz, yüzbinleriz, milyonlarız ve birlikte bu umudu örgütleyen çok büyük bir gücüz. Bu umuda, dayanışmaya emek verenler; hep birlikte çok zor dönemler yaşadık. Maalesef bizim memleketimizin tarihi aynı zamanda zor dönemlerin tarihidir.

Eğitim Sen olarak da bütün arkadaşlarımızla Encümen-i Muallim’den TÖS’den, TÖB DER’den bugüne aldığımız güçle okul okul, il il, ilçe ilçe bu umudu örmeye devam ediyoruz.

Ve geçmişten bugüne haykırdığımız gibi diyoruz ki; biz emeğimize, mesleğimize haklarımıza sahip çıkmaktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.”

“ÇOCUKLARIMIZIN HAYALLERİNİ ÇALMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

“Protokollerle öğrencilerimizin çocuklarımızın hayallerini Ensar’lara teslim etmenize izin vermedik, izin vermeyeceğiz. Eşit, özgür, laik, demokratik bir Cumhuriyet mücadelesinden vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz.

Bizi kutuplaştırmak, ötekileştirmek isteyenlere inat, biz bu topraklarda, bu memleketin her bir yanında yıllardır birlikte yaşadık ve birlikte yaşamaya, birbirimizin elinden daha da güçlü tutmaya devam edeceğiz.”

“ASLA İKTİDARIN ÖĞRETMENİ OLMAYACAĞIZ”

“Şimdi bir öğretmenlik meslek kanunu gündemiyle geliyorlar, kapalı kapılar ardında bir kanun tartışması yürütüyorlar. Ve aylardır yine il il binlerce arkadaşımızla bir araya gelerek, diyoruz ki; bizimle ilgili bir kanunu bize rağmen çıkaramazsınız. Biz memleketimizin tarihi boyunca; hiçbir zaman hiçbir iktidarın öğretmeni olmadık. Ve hiçbir iktidarın da öğretmeni olmayacağız.

Biz öğrencilerimizin, biz halkımızın öğretmenleriyiz ve bu meslek kanununa karşı bütün ülkenin her yerinde milyonu aşkın bir güç olarak, bu ülkenin öğretmenleri olarak; mesleğimize, geleceğimize, haklarımıza, öğrencilerimizin eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz diyerek, aynı TÖB-DER’li arkadaşlarımızın yaptığı gibi 80 darbesinden sonrada işyeri işyeri umudu örgütledikleri gibi umudu örgütlemeye devam ediyoruz.

Diyoruz ki; her öğrencimizin kamusal, bilimsel, laik eğitim, en temel hakkıdır. Bu memleketin her bir ilindeki çocuklar, hepimizin çocuklarıdır. Her öğrencimizin eğitim hakkı için, her öğrencimizin hayalleri umutları için mücadele etmeye devam edeceğiz diyoruz.”

“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”

“Yine hepimizin emeğiyle Gezi’den yerel seçimlere bir umudu örgütledik. Şu an yaşadığımız bu ‘Her Şey Güzel Olacak’ cümlesindeki hissettiğimiz duygunun eserini hep birlikte yazdık.

Ve bu tarihi yazarken de yine dayanışmamızdan mücadelemizden, birbirimizin ellerinden tutmaktan hiçbir zaman vazgeçmedik. Nasıl bu inadımızı koruyoruz, nasıl bu umudumuzu, dayanışmamızı koruyoruz. Çünkü biz bir söz verdik; memleketimize dair hayalleri olan kaybettiğimiz arkadaşlarımıza söz verdik. Kaybettiğimiz çocuklarımıza söz verdik. Emek, demokrasi, eşit özgür, demokratik bir Cumhuriyet mücadelesinde bir yaşam adayanlara söz verdik.

Gezi’den yerel seçimlere olan bu umudu sürdürmeye devam edeceğiz. Şimdi Her şey çok güzel olacak diyoruz ya; biz bunu söylemekten hiç vazgeçmedik ki, hep dedik ki biz güzel günler göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz.

İşte o söylediğimiz şarkılar, şimdi 14 yaşındaki bir öğrencimizin çağrısıyla hepimize umut oldu, hepimize tekrar büyük bir inanç oldu. Ve biz bu dönemde gerçekten ve gerçekten hep birlikte güzel bir gelecek, hayallerimizin karşılık bulacağı bir gelecek mücadelesinden vazgeçmeyenler olarak bir tarih yazıyoruz. Biz çok iyi biliyoruz ki; bütün iyi kitapların, bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda soluğu bizde olan, meltemi bizde esen yeni bir başlangıç vardır ve bu başlangıcın tarihini yazmaktan, memleketten, yurdumuzdan umudumuzu kesmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz; memleketimize hayallerimize sahip çıkacağız.”

“ZULME ASLA TESLİM OLMADIK”

“Ve yine bütün memleket tarihi boyunca yaşadığımız her darbe döneminde şunu söyledik; biz hiçbir zaman 80 darbesine de işkencehanelere de, tüm bu zulme de hiçbir zaman teslim olmadık, birlikte el ele, yan yana, omuz omuza bir mücadelenin tarihini yazdık ve bu tarihi hep birlikte yazma inadını sürdüreceğiz.

Biz çok iyi biliyoruz ki; emek, özgürlük, haklarımız çiçek-ot değil ki yeşersin, biz dokunursak, biz eğer birlikte mücadele edersek, eşit, özgür ve demokratik bir Cumhuriyeti kazanacağız, haklarımızı kazanacağız, laikliği kazanacağız, mutlaka ve mutlaka bu memleketin her yerinde herşey çok güzel olacak, herşey çok güzel olacak. Ve bu umuttan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.

Bu umudu ören tüm arkadaşlarımın parçası olmaktan onur duyuyorum, Yaratılan tüm umudun gerçek sahipleri sizlersiniz, Bu umutla birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.” (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim